Aşağıdaki senaryolar Dizifilm.com forumu üyelerinden tarık_naz'a aittir. Dizinin gerçek senaryolarıyla bir ilgileri yoktur.
1 Tarık, elemeyi yarışını kazanmış ve sadri’yi de direksiyona oturtarak büyük bi dostluk örneği göstermiş oldu.
Parayı aldıktan sonra, tekrar sadri’nin yanına doğru giderken, Sadri ve kızların dışarı çıktığını görür. Kızları önceden gördüğünü belli etmeden,
Tarık: ooo kızlar sizin ne işiniz var burada. Sadri’yi izlemeye mi geldiniz. (sadri’nin omzuna vurarak) Koçum Sadri, yanılttın beni, ben kesin iki üç takla atarsın diyodum. Ama neden heyecan yaptın anlamadım, yarıştan sonra yanına gittim heyecandan bayıldın galiba. Adamlar da beni çağırdı parayı vermek için.
Tarık elindeki parayı ayşe’ye verir. Filiz, abisinin çevirdiği numarayı anlar ama kimseye belli etmez.
Tarık: ayşe bu para senin, ameliyatın için. Öyle değil mi Sadri? Sadri: iyi de tarıkk Tarık: sana öyle değil mi dedimmm. (sadri’ye kaşlarıyla sus işareti yapar) Sadri: yaa, evet evet ameliyatın için. Naz: biz seni yarıştı sandık. Tarık: siz sadri’yi tanımamışsınız, en az benim kadar iyi araba kullanır. Benden tek farkı biraz heyecanlandın mı bayılıveriyo. Sadri: yaaa, bayılıveriyorum işte. Tarık: eee ne duruyoruz, hadi gidelim. Siz neyle geldiniz buraya Filiz: sadri’nin arabasıyla. Tarık: iyi o zaman siz direk Ayşelere gidin. Biz de naz hanımla gideriz, belgin hanıma da ilgilendiği için teşekkürlerimi iletirsin.
Tarık ve naz arabada giderlerken.
Naz: aferin sadri’ye, kızın ameliyatı için kendisini tehlikeye atıp yarışmış. Ayşe’den hoşlanıyo galiba. Tarık: galiba. Naz: bak iyiki şüpheci kimliğimden sıyrıldım yoksa şuan aslında senin yarıştığını, bizi kenarda görüp ben kızmayım diye sadriyle yer değiştirdiğini düşünüyo olacaktım ve sana bana yine yalan söylediğin için bi dünya laf edecektim. Hadi yine iyisin Tarık: haklısın, kim olsa benim yarıştığımı sanırdı, ama Sadri de yabana atılacak biri değil yani. Naz: ayrıca yine eski şüpheci ben olsaydım bu 20 bin ytl’yi neden filiz, annesinden ya da babasından istemiyo da Sadri yarışarak kazanıyo diye düşünüp kendimi boş yere harap edecektim. Yok yok iyiki kurtulmuşum bu kötü alışkanlığımdan Tarık: (biraz kısık sesle) iyiki Naz: ne dedin Tarık: Sadri dedim Naz: ne olmuş sadri’ye Tarık: Sadri, gururlu birisidir. Ayşe için bu parayı benim kazanmam lazım, kimseden yardım almam dedi. Naz: oooo, Sadri abayı yakmış anlaşılan (içses) bunu öğrendiğim iyi oldu.
Naz, tarık ve ayşe arasında hiç birşeyin olmadığını öğrendiği için iyice keyiflenmiştir.
Naz: şarkı söyler misin? Tarık: istek parçan var mı? Naz: sabah ki şarkını neden kısa kestin, devamını bilmiyor musun yoksa. Eğer biliyosan onu söyle. Tarık: peki
Kimler Geldi Kimler Geçti
Bilmem ki bu akşam sen de bir hoş musun İçmeden hatıralardan sarhoş musun Ellerin sanki bak hala ellerimde Yanıyor duyuyor musun
Dostlar seni söylüyor sahi mutsuz musun Bu yolda dönüş yok sen bilmiyor musun Herşey gönlünce olmaz demiştim sana Kaderden kaçılmaz görüyorsun
Kimler geldi hayatımdan kimler geçti Hiçbirisi hasretini gidermedi En güzeli senin kadar sevilmedi Kimler geldi kimler geçti
Şarkı bitiminde eve gelmişlerdir. Naz artık tarığı şoförü gibi görmediği için onun kapısını açmasını beklemez ve kendisi iner. sabahın köründen beri ayakta olduğu için biraz yorgundur.
Naz: ne gündü ama Tarık: evet, baya hareketliydi. Naz: sen ne yaptın ki? Tarık: hiçç git gel baya yoruyo adamı. Bi de hastalıktan yeni kurtuldum onun yorgunluğu da var. Naz: haklısın Tarık: sen ne yaptın? Naz: ne? Tarık: ne yaptın da yoruldun Naz: ben yorulmadım ki, nerden çıkardın yorulduğumu Tarık: ne gündü ama dedin de öyle anlam çıkardım. Naz: ne gündü ama derken, sabah sabah belgin hanımlara gittim orayı karıştırdım, sonra Ayşelere gittik, ayşeyle tartıştım, sonra sizin yarışa gittiğinizi duyduk aceleyle koştur koştur oraya gittik. Tarık: yorulmuşsun o zaman
Naz ters ters bakarak tarığın önünden eve girer.
Vahi, çocuklarının, özellikle de naz’ın son zamanlardaki davranışlarını pek beğenmediğini üstü kapalı da olsa ümite söylemişti. Bunun üzerine naz’la konuşmaya karar verir.
...
2 Vahi, çocuklarının, özellikle de naz’ın son zamanlardaki davranışlarını pek beğenmediğini üstü kapalı da olsa ümite söylemişti. Bunun üzerine naz’la konuşmaya karar verir.
Vahi: nerelerdesin naz, sabah bi çıktın haber falan yok. Merak da bırakıyosun beni Naz: meraklanacak bişey yok baba. Tarık dün belgin hanımlarda kalmıştı gittim onu getirdim. Vahi: tarık evladım nasılsın, iyileştin mi biraz. Tarık: saolun vahi bey, gayet iyiyim. Vahi: aman iyi iyi Tarık: müsaadenizle ben odama gideyim. Vahi: tamam evladım gidebilirsin
Tarık müştemilata gider, ardından naz da odasına çıkmak ister.
Naz: eh ben de odama çıkayım Vahi: naz kızım, otur şuraya biraz. Naz: ne oldu baba Vahi: biraz konuşalım. Naz: ne hakkında konuşacaz Vahi: tarık Naz: ne? Vahi: ne oluyo naz sana. Son günlerde aklın bi karış havada, şimdiye kadar sustum, bi bildiğin vardır dedim ama tarığın yanında sabahlamalar, sabah sabah tarığı eve getirmek için milleti rahatsız etmeler. Naz: düşündüğün şeye bak baba ya, tarık’la aramızda ne olabilir ki. Hem sen demiyomuydun evde çalışanlarla iyi geçinin, iyi davranın diye. Tarık da benim hem şoförüm hem arkadaşım. Baba, tarıkla ya da evdeki başka birileriyle arkadaş olmama en çok senin sevinmen lazım. (üzüntülü bi ifadeyle)Annem öldükten sonra, kendimizi buraya kapadık, hiç güvenebileceğimiz bi arkadaşımız olmadı, hem benim hem de ümitin. Ama tarık, bize hem arkadaş oldu hem de yardımcı, en zor zamanlarımız da yanımızda oldu. Ümit ve senin de tarığı ne kadar çok sevdiğinizi biliyorum. İçin rahat olsun baba. Vahi: haklısın kızım, kusura bakma böyle hesap sorar gibi geldim üstüme
Naz babasına sarılarak
Naz: ne kusuru, sen bizim biricik babamızsın, kızarsın da, hesap da sorarsın. Şimdi ben gidip yatacam, (sessizce) çok yoruldum valla.
Der ve babasının yanında kalkıp odasına doğru gider
Vahi: kızım yorgun olduğunu niye sessizce söyledin ki Naz: yani baba biraz daha bağırda müştemilattan da duyulsun.
Hulusi, metroseksüellik dersi almaya karar vermiş ve sadriyi de bankaya çağırmıştır. Sadri’nin de tarığın yaptığı bu davranış hem hoşuna gitmiş hem de gitmemiştir. Tarığın bunu neden yaptığını sormak için tarığı arar. Bu arada naz da odasına gelince telefonu çalar. Okuldan bi arkadaşı naz’ı arar
Naz: aloo, sude sen misin? Hayrola, bişey yok demi? Yarın mı? Doğru ya akıl mı kaldı ben de bak ben onu tamamen unutmuştum, evden izin alabilirsem kesin gelirim.
Naz aldığı haberden sonra koşarak evden çıkar ve tarığın yanına doğru gider.
Tarık da o sırada Sadri ile konuşmaktadır.
Sadri: tarık oğlum niye böyle bişey yaptın? Tarık: sen istemiyo muydun yarışmayı Sadri: istiyodum ama Tarık: sen yarıştın işte gerisini boşver. Sadri: iyi de parayı nasıl alabildin, haftaya yarıştan sonra almayacakmıydın Tarık: evet öyleydi Sadri: nasıl aldın ozaman Tarık: yarışın ödülü 50bin ytl imiş, adam beni daha önceden tanıyodu, acil 20bin ytl lazım dedim, Sadri: eee Tarık: o da parayı verdi. Sadri: eee şimdi haftaya ne yapacaksın.
Bu sırada naz odanın kapısına gelir tam içeri girecekken tarığın konuşmasını duyar.
Tarık: mecbur yarışacam haftaya, ve mecbur birinci olmam lazım yoksa başım baya bi derde girecek o kesin. Yalnız bu sırrı sadece ikimiz biliyoruz ona göre.
Bu lafı duyunca naz hışımla içeri girer.
Naz: demek sen yarıştın. İnanmıyorum yaa
Tarık elinde telefonla bakakalır
Sadri: ne oldu tarık. Tarık: artık ikimiz bilmiyoruz.
Deyip telefonu kapatır. Ve naz’ın konuşmasına fırsat vermeden
Tarık: naz, sen yine eski haline dönmeden ben her şeyi anlatayım. Yalnız şunu bilmek istiyorum Naz: neyi? Tarık: şuan da bana inanıyor musun? Naz: şuan da evet Tarık: iyi o zaman. Evet bugün yarışan bendim. Ayşe benim kardeşim sayılır, onunla beraber büyüdüm, çarşambaya kadar ameliyat olması lazım ve para lazımdı, filiz ben vereyim dedi ama dediğim gibi Sadri çok gururlu bi çocuk, kabul etmedi. Benim de aklıma yarışmak geldi. Sadri ve filiz engel olmaya çalıştılar ama yapacak başka bişey yoktu. Sadriyle gittik ben de yarıştım ve parayı kazandım. Naz: (sakin bi ifadeyle) iyi de neden Sadri ile yer değiştirme gereği duydun. Tarık: sanırım Sadri ayşe için bişeyler yapmak istiyodu ve ben yarışacam diye başımın etini yedi ben de onu bayılttım, yarış bittikten sonra onunla yer değiştik. Ayşe’nin gözünde kahraman oldu. Naz: ondan baygın baygın duruyodu Sadri şimdi anladım. Tarık: neden yer değiştirdiğim ikinci nedeni de var Naz: neymiş?
Tarık naz’ın kızacağını düşünerek yine siz’li konuşmaya başlar.
Tarık: sizi üzmek istemedim. Çünkü size söz vermiştim ama tutamadım. Ve bunu görmeni istemedim. Biliyorum yine kızacaksınız bana ama ne yapayım ben böyleyim işte. Sevdiklerimin başına bişey gelmesini ve sevdiklerimi üzmeyi istemiyorum.
Naz, tarığın “ayşe’nin tarık benim için yarıştı düşüncesine” kapılmasını önlediği için tarığa kızmaz hatta bu duruma sevinir.
Naz: niye siz’li konuşmaya başladın Tarık: anlattıklarımdan sonra yine eski naz olursunuz sandım Naz: bu halimi beğendin yani Tarık: yani Naz: önceden beğenmiyor muydun beni (yine pot kırar) yani “beni” derken o zaman ki hal ve hareketlerimi, sana kızmalarımı, rezil etmelerimi, o anlamda beğenmiyor muydun dedim. Tarık: cidden kızmadınız mı? Naz: senin gibi birisine nasıl kızabilirim ki. Sen gerçekten pırlanta gibi birisin, gerçekten de sevdiklerine çok düşkünsün, kardeşini ve beni bora’dan kurtardın, ümit’in eve geri dönmesini sağladın, dağda benim hayatımı kurtardın, ayşe’nin ameliyat parasını buldun, iflas ettik en zor zamanımızda yanımız da kaldın. Bizim ve başkaları için kendi hayatını tehlikelere atan adama kızılır mı? Tarık: o zaman eski naz’a dönmediniz Naz: dönmedin Tarık: ne? Naz: dönmedin diyecektin.
Tarık, olayı tatlıya bağladığı için mutludur. Naz gitmek için dışarı çıkacakken
Tarık: neden gelmiştin buraya. Naz: haa bak ne için gelmiştim neler oldu unutuyodum valla. Ama iyi oldu yarış meselesini hemen söylediğin sonradan öğrenseydim çok fena olurdu. Ya neden geldiğimi burada söylemesem olur mu? Tarık: neden? Naz: burası da bana şoför-patron olduğumuzu hatırlatıyo ve ben yine söylemek istediklerimi söyleyemiyorum. Dışarı çıkalım, o zaman söyleyim Tarık: biraz önce söylediklerinizi şoförünüze mi söylediniz Naz: bak fikrimden vazgeçerim ona göre. Tarık: tamam tamam geliyorum.
...
24. Bölüm Finali
işte muhteşem son. tadını çıkarın.
naz, tarığı bahçede tarığa bişey söyleyeceğini dedikten sonra.
Naz: aman bu sefer üstünü sıkı giyin, belli mi olur yine belgin hanım çıkagelir sonra yine azar işitirim.
Tarık montunu giyinip, nazla birlikte yürümeye başlarlar.
Tarık: ee ne söyleyecektiniz bana? Naz: biliyosun yarın yılbaşı, Tarık: evet Naz: biraz önce okuldan arkadaşım aradı, bi kafede yılbaşı partisi hazırlamışlar. Beni de davet etti. Gitmeyi de çok istiyorum. Tarık: vahi bey mi izin vermiyo. Naz: yokk babam izin verir Tarık: eee, neden gidemiyormuş gibi ifade ettin. Naz: yaa tek başıma gitmek istemiyorum anlasana, şimdi herkes oraya birileriyle gelir ben orda tek başıma. Hiç zevki çıkmaz partinin.
Tarık naz’ın kendisini davet edeceğini anlar ve imalı imalı konuşmaya başlar.
Tarık: ümit ne güne duruyo onunla gidersin, hem esprileriyle sıkılmazsın da Naz: bennn, ümitle partiye gidecemmm, hayatta olmaz. Gittiğimizle geldiğimiz bir olur. Tarık: eee, kiminle gideceksin Naz: ben de onun için senin yanına geldim. Benimle partiye gelirmisin diye soracaktım. “Gelirmisin?” Tarık: bilmem ki, ben yılbaşında sevdiklerimin yanında olmayı planlamıştım
Naz bu lafa baya bozulur. Ayşe, filiz ve belgin aklına gelir.
Naz: hımm iyi o zaman, ben de gitmem partiye Tarık: yani burada Naz: ne? Ne dedin? Tarık: yılbaşını burada hep birlikte geçiririz diye planlamıştım ama madem partiye gitmek istiyorsunuz tamam beraber gidelim Naz: sevdiklerine ayıp olmasın Tarık: ayıp olmaz, yanımda olduktan sonra
Naz bu sözden çok etkilenir ve tarıkla romantik bi şekilde bakışırlar.
Naz: tamam o zaman anlaştık, yarın beraber gidiyoruz.
Naz, tarıkla gideceği için çok mutlu olmuştur.
Naz: ben artık gideyim üşümeye başladım. Tarık: ben de hemen gideyim, yarına kadar tamamen iyileşmem lazım. Naz: neden Tarık: partide yanınızda hapşırıp, öksüren birisinin olmasını istemezsin heralde Naz: aşk olsun, sen geliyosun ya o bana yeter
Naz arkasını dönüp giderken tarık arkasından;
Tarık: bu arada, beni burada davet ettiniz yani dışarda Naz: eee ne olmuş. Tarık: o zaman yarın sizinle şoför olarak gelmeyecem galiba. Valla bu anlamı çıkardım. Naz: (gülümseme ile tarığa dönüp) sen daha gitmedin mi odana. Tarık: emredersiniz.
(ertesi gün olacakları es geçiyorum, çünkü kesin bi olay olur parti marti olmaz. Tarık ve naz’ın yılbaşı partisine gitmesine kimse engel olamaz,ama orda olay olur mu müamma)
Tarık, şık bi kıyafet giymiş arabada naz’ı bekler. Naz da gayet güzel bi gece kıyafeti giyinmiş. Yaptığı makyajla çok güzel olmuş. Son hazırlıklarını yaptıktan sonra gitmeye hazırlanır. Vahi: kızım bu ne şıklık, çok güzel olmuşsun Naz: saol babacım, tarık nerde? Vahi: araba da bekliyo Naz: tamam, biz gidiyoruz, kusura bakma baba sizin yanınızda olmayı isterdim ama arkadaşları kıramadım, zaten dağ tatili de olmadı, buna da gitmezsem baya kırılırlar. Vahi: ne demek kızım, zaten yılbaşı falan bize göre değil. Siz çıkın eğlenin. Yalnız geç kalmak yok. Naz: Tamam baba.
Naz kapıdan çıkınca tarık naz’ın güzelliği karşısında ağzı açık kalır. Gözünü naz’dan alamaz.
Naz: eee kapıyı açmayacak mısın? Tarık: nee? Hımm emredersiniz naz hanım. Vahi: tarık evladım çok geç kalmadan gelin Tarık: tamam vahi bey gecikmeyiz.
Naz ve tarık arabaya binip giderler.
Tarık: çok şıksın Naz: sen de Tarık: o zaman şıklığımızla kafedeki bütün herkesi büyüleyelim. Naz: bu lafı ben nerden hatırlıyorum. Heee, konser verdiğimiz gece de böyle demiştin. Tarık: o zaman hoşunuza gitmemişti Naz: o, o zamandı Tarık: şimdi hoşunuza gitti yani. Naz: heralde yani. İkimiz de şıkız, yanımda yakışıklı bi kavalye, herkesin gözü üzerimizde olacak. Sakın seni kullanıyo muşum gibi düşünme. Düşünmedin demi Tarık: asla, bilirim böyle partileri, herkes şıklık yarışına girer. Sonuçta ikimiz de şıkız, yanımda da güzel bi bayan, neden öyle düşüneyim ki.
Naz tarıktan böyle güzel iltifatlar duydukça ona daha da aşık olur. Tarığa bakışları daha da değişir.
Naz: eee bu son gecede tüm senenin anlamını taşıyan bi şarkı iyi olur aslında
Yılın son günü, bu gece yılbaşı, bu şarkı, hüzün, karmaşa, cevapsız kalan çağrılar, yalnızlıklar, tatsız sohbetler, sevmeler, sevilmeler, ağlamalar, kavgalar, ayrılıklar, korkular... hayat karışık. ve çoğu zaman anlamsız. ve kayıp. ve garip.
DÖN DİYEMEDİM
Başta kolay değildi çekindim Çok zor oldu söyleyemedim Sonra unuttum neden Yaptığım hataları döndüremedim
Kırgın değilim kendim seçtim aslında yalnızlığımı Sevdim ben olmayı seninle sensizliğimde Dargın değilim kaldım uzak diyarların kıyılarında Sevdim ben olmayı seninle sensizliğimde
Sebepsiz tuttum kendimi senden İnkar ettim sarıldım yalnızlığıma Sonra yıkıldım Neden ben sana dön diyemedim
Tarık şarkıyı söylerken, naz 2006 yılında olup bitenleri düşünmeye başlar. Tarık’ la ilk bakışmalarını, kıskançlıklarını, ağlamalarını, tarık’ la kavgalarını, tarığı ne kadar üzdüğünü, ona aslında ne kadar haksızlık ettiğini düşünür.
Naz: ne anlamlı şarkı yaa Tarık: evet Naz: ya bişey soracam, sen bu kadar şarkıyı nerden biliyosun. Hepsi çok güzel şarkılar. Tarık: şarkıların hepsi çok güzeldir. Tabii söyleyenine ve kimin için söylendiğine bağlı Naz: ama sen gerçekten çok güzel söylüyosun. Bi kaset çıkartalım mı sana. Yok satar valla. O konser senin bu konser senin gezersin. Şoförlük yapmana da gerek kalmaz. Tarık: olmaz Naz: neden. Tarık: meşhur olup herkese konser vermek yerine, şoför olup sadece size konser vermeyi tercih ederim. ama illa para kazanmamı istiyosan bundan sonra her söylediğim şarkı başına belli bi miktar alabilirim.
Naz ve tarık gülüşürler.
Tarık: naz şimdiden söyleyeyim, içki içmek yok Naz: ooo emir vermelere de başladık Tarık: dağda olanları unuttunuz galiba bi kadeh şarapla sarhoş oldunuz. Naz: (kısık sesle) iyiki olmuşum Tarık: ne dedin Naz: tamam içki yok, meyve suyu içeriz artık ne yapalım.
Naz: hah geldik, hadi bakalım gösterelim kendimizi Tarık: memnuniyetle
Naz, tarığın koluna girer ve o şekilde içeri girerler. Gerçekten de kendilerini övdükleri kadar olur ve salondaki tüm gözler bir anda onların üzerine çevrilir. Herkes naz’a hoş geldin derken bi yandan gözleri tarığa takılır.
Naz’ın arkadaşı(sude) : hoş geldin naz, geldiğin için teşekkür ederim. Bu arkadaş kim. Naz: tanıştırayım, erkek arkadaşım tarık.
Tarık naz’ın kulağına eğilerek
Tarık: bu kadarını beklemiyordum Naz: aa neden sen benim arkadaşım değil misin, ne diyecektim kız arkadaşım mı deseydim. Sude: (yüksek sesle) arkadaşlar naz’ın sevgilisiyle tanıştırayım sizlere. Tarıkk. Tarık: (naz’a tekrar eğilerek) bunu demek istemiştim.
Daha sonra tarık ve naz bi masaya otururlar.
naz: olan oldu artık idare edecez. Tarık: benim için sorun değil de Naz: değil de ne? Tarık: sen yarın okulda manşet olabilirsin. Naz: nasıl? Tarık: dua edin de şurda beni sizin şoförünüz olarak gören biri çıkmasın. Yoksa yarın okulda şoförüyle çıkıyo diye manşet olursun. Naz: sahi mi? Tarık: naz, yarın her halükarda bi kere benim gibi biriyle çıktığın için okulda konuşulacaksın, ama şuan bizi görüp de kıskanan bazı kişiler bu haberi hiç istemediğin şekilde duyurabilirler. Naz: neee? Tarık: mesela şu arkandaki kız, buraya oturduğumdan beri bana göz kırpıyo. Ve büyük ihtimal seni kıskanıyo, Naz: kalk hadi gidiyoruz. Tarık: nereye Naz: gidiyoruz dedim. İçime kurt düşürdün, duramam artık ben burada. Tarık: biraz daha kalsaydık ayıp olur arkadaşına Naz: biraz daha duralım da bi kaç kız daha sana göz möz kırpsın, kalk dedim sana. Yoksa ben tek başıma gidecem Tarık: peki tamam Sude: nereye naz daha gece yarısı olmadı. Naz: kusura bakma sudecim, sevgilim böyle ortamlarda fazla duramıyo, öyle değil mi tarıkcımmm (tarığın kolunu dürter) Tarık: yaaa, duramıyorum , sanki üzerime üzerime geliyolarmış gibi oluyo. Sude: kimler? Tarık: kız… Naz: kızacam ama haaa. İyi geceler sudecim iyi yıllar.
Naz, tarığın koluna girerek kafeden çıkarır ve hızla arabaya binerler.
Naz: bi yılbaşı gecemiz vardı sayende o da mahvoldu. Tarık: naz, dağ tatilini de ben mahvetmişim gibi konuşma
Naz, hiç üstelemez ve hemen iyi moda geçer.
Naz: neyse nereye gidelim şimdi. İstersen eve gidelim babamlarla yeni yıla gireriz.
Tarık, hiç bişey demez ve arabayı sürer.
Naz: niye geldik buraya
Tarık, yüksek bi yerde arabayı parketmiştir. Ama tepenin manzarası öyle harikadır ki. İstanbul boğazı tüm güzelliğiyle sanki avuçlarının içindedir. Fatih köprüsü hemen yanı başındaymış gibi bir yere getirmiştir naz’ı
Tarık: anladım ki bize kalabalık yaramıyo, sonunda hep tartışma oluyo, madem bize huzur yok, burası geldi aklıma Naz: burası nere ki? Tarık: burası da benim lisedeyken sürekli kaçıp huzur bulduğum yer. Lisedeyken tek başıma buraya gelir, sana söylediğim şarkıların çoğunu burada kendi kendime söylerdim. Denizin temiz havasını da içime çekip huzur bularak giderdim. Beğendin mi? Naz: evet, manzarası çok güzel.
Naz, çimlere oturarak manzaraya bakar, tarık da yanına oturur.
Naz: ne garip değil mi? Herkesin farklı farklı sıkıntılardan kurtulma yöntemi var. Tarık: evet, yalnız bugün buraya sıkıntım olduğu için gelmedim.
Tepe çok rüzgarlı ve nazın da kıyafeti ince olduğu için naz üşümüştür. Tarık da elini nazın omzuna atarak, naz’ın kafasını göğsüne yaslamasını sağlamıştır.
Naz: neden geldin peki?
Bu sırada saat tam 24:00 olmuş, istanbulun heryerinden havai fişekler atılmaya başlamıştır. Fatih köprüsünden de havai fişekler çok güzel şekiller çıkararak atılır..
Tarık: yeni yılın kutlu olsun
Naz birden tarığın göğsünden kafasını kaldırır hayatında ilk defa böyle bi manzara görmüş ve çok şaşırmıştır. Gerçekten çok güzel bi manzara vardır. Gökyüzü rengarenk. Naz yüzünde kocaman bi gülümseme ile
Naz: tarıkkkk , sen harikasın, hayatımda gördüğüm en güzel şeyy
Deyip tarıkla çok romantik bi şekilde bakışmaya başlarlar. Artık aralarında kimse yoktur. Romatizim had safadadır. Gözler yine dudaklarda. Ve naz dayanamaz arka ekranda havai fişeklerin güzelliğiyle tarığı dudaktan öpmeye başlar.
24. Fragman Senaryosu
tarık, eski naz'ı geri istiyor
Tarık, partide naz ile dans etmek ister ama Sadri ve ümitlerin yanında uygun olmayacağını düşünüp naz ile dans etmez. Naz da tarığı artık arkadaşı gibi gördüğü için önce onunla dans etmek ister fakat tarık reddedince çıkıp tek başına dans eder. bu arada tek başına dans eden bi genç de naz’ın tek olduğunu görüp onunla dans etmek için izin ister ve naz da tarığın kızmayacağını düşünerek izin verir. Çocukla dans ederken tarığa “nasıl iyi mi?” gibisinden işaretler yapınca tarık çok sinirlenir ve kaşıyla “değil” işareti yapar. Fakat naz bu tepkiye rağmen hala o çocukla dansını sürdürünce tarık dayanamaz ve ayağa kalkıp hızla naz’ın yanına gidip arkası dönük pozisyonda olan naz’ın kolundan tutup kendisine çevirir.
Naz: a aaaa ne yapıyorsun sen yaa, kolumu acıttın Tarık: naz Naz: bırak kolumu yaa, derdin ne senin? Tarık: benim ...
Tarık tam ne olduğunu söyleyecekken birden kapının önünde bi hareketlilik olduğunu fark eder ve oraya baktığında babasının içeri girdiğini görür. Ve naz’a durumu fark ettirmemek için üzgün bi şekilde
Naz: eee Tarık: benim gitmem lazım
Deyip naz’ın kolunu bırakıp hızla dışarı çıkar.
Naz: nereye? (içses) işte tarık efendi böyle kıskandırırım seni. Arkadaşlık öyle olmaz böyle olur. İyi de nereye gidiyo şimdi bu. Filiz de burada ayşe de. Yoksa bilmediğim başka bi kız daha mı var. Saçmalama naz, yine başladın şüphe etmeye.
Naz, her zamanki gibi yine merakından duramaz ve tarığın peşinden gider.
Tarık, gece kulübünün bahçesinde, sırtı gece kulübüne doğru dönük vaziyette bi kaldırıma oturup üzüntülü bi şekilde düşünürken, naz kulübün kapısında tarığın oturduğunu görüp yanına gider.
Naz: söyle bakalım neden birden kolumu tuttun ve sonra çıkıp gittin Tarık: yok bişey. Naz: var bişey var. O çocukla dans etmeme kızdın galiba. Ama hakkını vermek lazım güzel dans ediyodu. Tarık: evet güzel dans ediyodu, ikiniz güzel bi ikili oluşturmuştunuz. Devam etseydiniz dansınıza neden geldiniz.
Naz, tarığın kıskandığından emin olmuş ama yine de tarığın üzgün halini görmesine rağmen üzerine gitmiştir.
Naz: iyi o zaman ben içeri gidiyorum. Biraz daha dans edeyim.
Tarık bu lafı duyunca arkasını dönüp naz’ın suratına imalı bi şekilde bakar ve oturduğu yerden kalkıp naz’ın yanından biraz uzaklaşır.
Naz: sen gelmiyor musun içeri? Ayıp olacak kardeşine Tarık: size iyi eğlenceler naz hanım. ben biraz yürüyecem, ordan da eve giderim. Naz: iyi de araba ne olacak Tarık: ben yarın sabah gelir alırım.
Naz hala tarığın üzüntüsünün gerçek sebebini anlamadığı için, arkadaşça tavırlarına devam eder.
Naz: olmaz, yarın okula çok erken gidecem. anahtarları ver de bari, ümit getirir. Tarık: peki
Tarık geri dönüp naz’a yaklaşır ve bi eliyle naz’ın elini tutup avucunu açar diğer eliyle de anahtarı naz’ın avucuna koyar koymasına da tarığın iki eli naz’ın elini sarmış vaziyette sıcak bi görüntü oluşmuştur. tarık o şekilde naz’ın gözlerine bakar.
Tarık: buyrun
Naz, bu hareketten çok etkilenmiştir. Sanki tarık işi bırakıp gidiyormuş gibi hisseder ve bir garip korku salar içini.
Tarık: size iyi eğlenceler.
Der ve naz’ın elini bırakıp arkasını dönüp gider. Naz, tarığın başka bişeylere canının sıkıldığını anlar, dayanamayıp arabayla tarığın yanına gider ve arabayı tarığın önünde durdurur. Camı açar
Naz: bin şu arabaya.
Tarık ilk başta binmek istemez
Naz: bin dedim
Bu sefer arabaya biner. Ama hiç konuşmaz.
Naz: neyin var senin? iki gün önce her şeye gülen, espriler yapan tarık gitmiş, yerine suratı beş karış tarık gelmiş. Tamam işte artık senden şüphe etmiyorum, istediğin bu değilmiydi. İki gündür sana arkadaşça davranıyorum. Mümkün olduğunca seni kırmak istemiyorum. Neden böyle davranıyosun ki şimdi? Tarık: söylediğiniz cümleleri bi daha düşünün cevabını bulacaksınız. Naz: ne?
Tarık arabadan iner ve yine yürümeye başlar. naz da tarığın söylediği lafı düşünür ama bi anlam çıkartamaz. Ve yine tarığın yanına arabayı sürer ama bu sefer biraz sinirlidir.
Naz: bana bak tarık efendi benimle oyun oynama, bişey söyleyeceksen açıkça söyle.
Tarık bu sefer arabaya binmez cama eğilip öyle konuşur.
Tarık: naz hanım, benimle iyi geçinmek, arkadaş olmak için kendinize işkence etmeyin. Haksız olduğum yerde bile bana haklıymış gibi davranıp beni çocuk yerine koyuyorsunuz. Ben bunu istemiyorum. Naz: yani Tarık: yanisi karar sizin.
Tarık eski naz’ı istediğini naz’a açık açık belli etmiş ve arabanın yanından uzaklaşmıştır. Naz da bunu anlamış ve tarığın kendisini doğal haliyle sevdiğini, onun gözüne girebilmek için türlü türlü tiplere girmesine gerek olmadığının farkına varmış ve tarığı üzdüğü için morali bozulmuştur.
Bu arada ümit naz ve tarığın olmadığını fark edip dışarı çıkmış ve naz’ın yanına gelmiştir.
Ümit: naz, ne yapıyosunuz ya. Pasta kesilecek siz ortada yoksunuz. Alfonso nerde? Naz: canı sıkılmış. gitti. Ümit: merak etme bizim de canımız sıkılacak, birazdan bizde çıkarız. Naz: aa neden Ümit: sorma yaa, içeri girince görürsün
Naz içeri girince hulusi'nin deli gibi dans ettiğini görür ve tarığın dışarıya alel acele çıkmasındaki başka bi nedeninin de Hulusi olduğunu anlar.
Tarık ise tek başına caddede yürürken hem naz’a olan duygularını açıkça söyleyememenin hem de naz’ın bu tavırların vermiş olduğu kafa karışıklığı ile şarkı söylemeye başlar.
Tamer karan - Vursalar Beni içimde yeni bir sevda nereye gitsem bilemem aklım dağınık bulanık açılsam sana derdimi döksem
nasıl bunca yıl sustuğumu içimde söndürdüğüm ateşimi şimdi okyanuslar yetmez söndürmeye alevini
vursalar beni susamam öldürseler beni duramam sen yazıldın yüreğime istemesem de atamam
yanmışım tutuşmuşum bunca yıl nasıl susmuşum taş basmışım yüreğime susamam artık yorgunum
naz ise bu arkadaş tavırlarının tarığı üzdüğünü düşündüğü için morali bozuk bi şekilde partiye devam eder.
Tarık şarkıyı bitirdikten sonra bi taksiye binip eve gider ve hiç bişeyle oyalanmadan direk yatar. Nazlar ise pastayı kestikten ve biraz daha eğlendikten sonra hep beraber eve gelmişlerdir. Naz, tarık gelmiş mi gelmemiş mi diye merak eder ve direk müştemilata gider. Odanın kapısından tarığın uyuduğunu görünce hiç rahatsız etmeden geri gider.
Sabah olur. Naz’ın okulu bugün biraz erkendir. Bu yüzden naz erkenden kalmış, dışarıda tarığı bekler ama tarık gelmeyince meraklanır ve müştemilata gider. Tarık da o sırada uyanmış fakat geç uyandığının farkına varıp aceleyle üzerini değiştirirken, naz, tarığı üstsüz görür. Biraz utangaç bi ifadeyle tarığa bakar, tarık da naz’ın geldiğini görmüştür. Daha sonra naz içeri girer.
Tarık: naz hanım, kusura bakmayın geciktim
naz hiç oralı olmaz ve direk lafa girer.
Naz: sen neden sürekli yalan söylüyosun? Tarık: yine ne zaman söylemişim? Naz: dün ben senin niye aceleyle dışarı çıktığını öğrendim. Tam bana bişey diyecektin Hulusi amcayı görünce kavgalı olduğun için çıkıp gittin? Tarık: iyi de ben size neden dışarı çıktığımı söylemedim ki. Bişey söylemediğime göre yalan da söylememiş sayılırım. Hem Hulusi tekelioğlu gelmese bile ben orda bi dakika bile duramazdım. Naz: olsunn. Sonuçta sana bişey sordum ve sen bana doğru cevabı vermedin? Tarık: ne fark ederdi ki? Naz: çok şey fark ederdi. Sen bana o an da neden çıktığını söyleseydin ben “beni kıskandığını, senin hayatında başka birisini…”
Naz, yine pot kıracağının farkına varıp lafını yarıda keser fakat tarık naz’ın ne demek istediğini anlamıştır. Ve eski naz’ın geri döndüğünden emin olmak için bi kaç deneme yapar.
Tarık: benim hakkımda yine şüphe edecektin yani Naz: edecektiniz diyecektin heralde Tarık: pardon edecektiniz, gerçekten şüphe ettiniz mi?
İlk deneme başarılıdır. Naz, tarığa sinirli sinirli bakar ve
Naz: 10 dakika içinde arabayı hazırla okula geç kalıyorum.
Deyip dışarı çıkarken tarık bi deneme daha yapar.
Tarık: emredersiniz.
Deyip bıyık altından güler.
Naz: ne oldu. Neden güldün? Tarık: hiçç yok bişey. İçimden geldi.
Naz tam dışarı çıkacakken, tarık titreyerek
Tarık: naz hanım kapıyı sıkı örter misiniz, üşüyorum da (içses)hadi oğlum tarık buna da tepki verirse eski naz gelmiş demektir.
Naz, tarığın sinsice gülmesinden sonra bu lafına kızar ve kapıyı sonuna kadar açık bırakıp tarığın suratına sertçe bakarak gider.
Naz gittikten sonra, naz’ın eski haline dönmesinin mutluluğu ile;
Tarık: saol baba, seni gördüğüme sevindim
Dizifilm.com forumlarindan alintidir.
|