Aşağıdaki senaryo Dizifilm.com forumu üyelerinden handeozbek'e aittir. Dizinin gerçek senaryosuyla ilgisi yoktur.

Belgin:Ne güzel bir tesadüf. Bende sevgililer gününü tavana bakara geçireceğim diye üzülüyordum.
Tarık Naz'ın yanına gelir sessizce
Tarık:Özür dilerim Naz gerçekten özür dilerim.
Naz:Yok bizde bişey var bu kadar da olmaz ki
Tarık:Bu gül senin için.
Annesine belli etmeden arkasındaki gülü Naza verir. Nazın ve Tarığın yüzünde gülümseme olur. Birbirlerine bakmaya başlarlar.
Belgin: (iç ses) sanırım geç kaldım bunlar çoktan bakışma safhasına gelmişler. Olsun belgin pes etmek yok.
Belgin:Hadi gitmiyor muyuz?
Naz:Acaba eve geri dönüp tavanıma bakmaya devam etsem mi?
Vahinin meşhur sesi duyulur.
"insanın sevdiğine açılması ,aşkını itiraf etmesi için bundan güzel bir gün olabilirmi"
Tarık ve Naz aynı andalamaz. Ne olamaz.
Tarık: (iç ses) Ne yapayım Vahi bey ben elimden geleni yaptım. Görüyorsunuz işte.
Naz: (iç ses):Ne yapsın baba çocuk elinden geleni yaptı.
Bu sefer sinirli bir şekilde Vahi'nin sesi
"insanın sevdiğine açılması ,aşkını itiraf etmesi için bundan güzel bir gün olabilirmi" dedim size.
Tarık (iç ses):Tamam kızmayın Vahi bey.
Naz: (iç ses):Tamam kızma baba.
Belgin:E hadi ama. Bir de genç olacaksınız. Bu ne yavaşlık.
Tarık (iç ses):Ben gayet hızlı gidiyordum sen hızımı kestin anne.
Garson:Şöyle buyrun efendim.
Belgin:Bana günün yemeğinden getirin. Garson:Siz ne alırsınız efendim?
Tarık ve Naz:Sadece su.
Belgin:A olur mu? Buranın yemekleri enfestir.
Tarık:Ben nedense 10 dakika önce doydum.
Naz:Bende.
Belgin:E siz neden geldiniz buraya? Yoksa sevgililer gününü kutlamak için mi? Sizi gidi siziler.
Naz:Şey biz aslında Tarıkla....
Tarık:Ben burda sahne alacağım. Naz hanımında....
Garson:Buyrun yemekleriniz.
Tarık (iç ses):Eh anne sen yok musun sen?
Belgin:Biz şampanya istemedik ki.
Garson:Bu şampanya masanızdaki genç çiftlere sevgililer günü hediyemiz.
Tarık ve Naz birbirlerine bakıp gülümserler.
Belgin:İyi de bu masada öyle bir çift yok ki. Bu benim üvey kızımın abisi. Bu da onun patronu.
Garson:Emin misiniz?
Belgin:Ne demek emin misiniz? Ne demek tabi eminim.
Tarık:Biz alalım şampanyayı bulunsun.
Belgin:E Tarık neden burda olduğunuzu söylüyordun?
Tarık o sırada içeriye giren Hulisi ve Vahi'yi görür. Masanın altına girer.
Naz:Tarık niye oraya girdin?
Belgin (iç ses) hesap sormalar başlamış ne oluyoruz?
Tarık:Çaktırmadan kapı girişine bak.
Naz:Eyvah babamla Hulisi amca.
Nazda hemen masanın altına girer.
Belgin:Neler oluyor çocuklar? Ne işiniz var orda.
Tarık:şey Belgin Hanım bizim çatalımız düştü de.
Belgin:İkinizin birden mi?
Naz:Ya evet öyle oldu.
Belgin:İkinizde zahmet etmeseydiniz. Biriniz gelirken diğerininkini getirirdi.
Belgin:Hulisi. Ne işi var Hulisi'nin burda.
Hemen Hulisinin yanına gider.
Naz:Yok Tarık yok var bizde bir uğursuzluk.
"insanın sevdiğine açılması ,aşkını itiraf etmesi için bundan güzel bir gün olabilirmi"
Tarık (iç ses): Sende bir karar ver Vahi amca destek mi olacaksın köstek mi?
Tarık ve Naz çaktırmadan masanın altından çıkarlar. Kapıya doğru giderler. Belgin hemen onları hatırlar masaya gider. Onları kapıya doğru giderlerken görür.
Belgin:Nereye gidiyorsunuz yemek yiyecektik.
Naz Belgin hanıma doğru yönelir ama Tarık Nazın elinden tutar onu ordan götürür.
Belgin:Eh Tarık ben sana bunun hesabını sorarım. Önce elimden çekecek olan başka birisi var. Boşuna sevinme.
Naz:Ne yaptın Tarık ayıp oldu kadına.
Tarık: Esas ben ne yapayım Naz "insanın sevdiğine açılması ,aşkını itiraf etmesi için bundan güzel bir gün yok. Böyle yapmaya mecburdum. Yürüyelim mi?
Naz:Ya bu kadar talihsizlik olmaz ki? Sen tut babamlarla aynı yere gel. Belki de olmuyor Tarık zorlamamak gerek.
Tarıklmak zorunda anladın mı olmak zorunda.
Naz:Tamam kızma. Engel çıkmış olabilir. Her zaman olacak diye birşey yok ki.
Ya olamaz ya.
Tarık:Yine birini gördüm deme bana.
Naz:Telefonum ve bana verdiğin gül içerde kaldı.
Tarık:Yapma Naz bunu yapma. Şimdi içeri girersek bir daha Belgin hanımdan kurtulamayız.
Naz:Telefon önemli değil zaten iki de bir en olmadık yerde çalıyor. Ama o gülü almamız gerek.
Tarık:Neden?
Naz:Benim gülüm içerde kalmış sorduğun soruya bak pes Tarık pes. Neden diye sorulur mu? Şimdi garsonlar gelecek onu çöpe atacak yazık değil mi? Ben doğaya önem veririm. Bilmiyor musun?
Tarık:Hı hı
Naz:Bak yine yapıyorsun? Hem de ikisini aynı anda.
Tarık:Neyi?
Naz:Hem sırıtıyorsun hem de hı hı diyorsun daha ne olsun. Hadi yürü sevgili... şey sevgili şoförüm alalım şu içerdekiler.
Tarık:Bunu bana yapma Naz.
Belgin Hanım masadaki telefonu görüp çoktan el koymuştur. Hemen Tarığın numarasına bakar.
Belgin:T harfinde yok. A harfinde yok iyi aşkım diye kaydetmemiş. S harfinde olabilir belki sevgilim diye kaydetmiştir. İşte demek sevgili şoförüm hı. Görücez bakalım Naz hanım sevgili şoförünü. Önce benden geçmen gerek kolay değil oğluşumu elimden almak. İlk notun kırık haberin olsun. Şimdi bu telefonu almaya gelirler. Hemen saklanayım.
Tarık ve Naz gizli gizli içeriye girmeye çalışırlar. Evet Naz çok yaklaştık. Ufukta düşman yok.
Naz:Ne düşmanı Tarık?
Tarık:Aşk düşmanı.
Masaya doğru gelirler. Naz hemen gülü kapar telefonu görmez. Tarık telefonu alır Naza verir.
Tarık:Telefonun burdaymış boşuna korkmuşsun.
Naz:Sırıtma Tarık. Biliyorum söyleme gülümsüyorsun.
Bu sırada arkalarından Belgin gelir.
Belgin:Bende sizi aramaya geliyordum. Daha gece bitmedi çocuklar.
Tarık ve Naz birbirlerine bakarak
Bizce bitti.