Ana Sayfa | Yardim/SSS | RSS Feed | Iletisim

Önceki Başlıklar

Daha Okunaklı Yazılar (ClearType)
27. Bölüm
27. Bölüm Senaryoları (tarik_naz) 8.-9.
27. Bölüm Senaryosu (tarik_naz)
Replikler (26. Bölüm)
34. Bölüm Özel
33. Bölüm Özel
32. Bölüm Özel
31. Bölüm Özel
30. Bölüm Özel
 

Merve Sevi Röportajı (Vatan Gazetesi) 18.01.07

Ocak 18, 2007


’Okuldan birine aşık oldum, söyleyemiyorum’

‘Yalancı Yarim’ dizisinde Tarık’ı inim inim inleten zengin kızı Naz rolünde izlediğimiz genç oyuncu Merve Sevi: “Aşk, kişiden kişiye göre değişir. Herkes aşkı farklı yaşar. Mesela şu aralar bir çocuğa aşığım, okuldan... Ama ona söyleyemiyorum. Ben onu sevgilim sanıyorum, 2 gün aramayınca deli oluyorum. İşin içinden çıkamadım...”

* ’Naz’ı biraz anlatır mısınız?
İnsanların bildiği Naz, zengin evin şımarık kızı. Ama aslında öyle değil, o kadar derin bir kız ki, dokunsan ağlayacak kadar duygusal, yalnız... Birçok şeyi aynı anda yaşayabilen bir karakter, onu kontrol etmekte çok zorlanıyorum bazen. Senaryoyu ilk okuduğum zaman nasıl oynarım diye düşündüm. Çünkü insanlara verilen ilk izlenim benim için çok önemli. Sonradan karakteri değiştiremezsin. Şimdi düşünün kim şoförüne aşık olunca bunu kabul edebilir ki? Öyle bir kız kabul edemez. Merve Sevi de kabul edemez.

* Zengin bir kız şoförüne aşık olamaz mı yani?
Değil canım değil... Türkiye’de böyle bir şey asla ama asla mümkün değil.

* Aşk bir anlık bir duygudur ama...
Kişiden kişiye göre değişir. Ben mesela çok aşık oluyorum normal hayatta ama kimse bana bakmıyor. Yanıma bile gelmek istemiyor. Mesela şu aralar bir çocuğa aşığım, ben onu sevgilim sanıyorum. O da bir sevgilinin yapabileceği reaksiyonları gösteriyor, ama 2 gün aramayınca ben sinirleniyorum. Bu kadar yoğunluğumun içinde insanın duygusal bir şeyler hissederek biriyle vakit geçirmek istemesi kadar doğal bir şey yok. Ben gerçekten hissediyorum ama herkes çok içten yaklaşmıyor. Herkes nasıl zarar veririm diye düşünüyor.

* Aşık olduğunuz kişi bu camiadan mı?
Değil. Tanımıyorsunuz. Okuldan.

* Peki Naz’ın size benzeyen yönleriniz var mı?
Yani böyle bir aşkı kabul edemememin dışında kesinlikle benzerliğimiz yok. Ama Naz asla ben değilim, ben öyle şeyler yapmam. Mümkün değil onun gibi giyinip bir yere gitmem. Ben hayatta gece makyaj yapıp dışarı çıkmam. Ben normal hayatta dış görünüşümden saçıma kadar, böyle gezemem, daralırım. Makyaj yaptırmam, ayda bir kere cilt bakımına giderim, benim için önemli olan bakımdır, temizliktir her şeyden önce.

* Bundan önce ‘Omuz Omuza’da Pınar Altuğ’un kız kardeşini oynadınız. Ardından ortadan kayboldunuz. Neden?
‘Omuz Omuza’dan sonra ‘Hayat Bilgisi’ oldu. 16 bölüm oynadım. Sonra bir yıl ara verdim, okula gittim, hiçbir yerde oynamadım.

* Hangi okula gittiniz?
Yeditepe Üniversitesi tiyatro bölümü ama şimdi dondurdum. Bu yoğunlukta okula gitmem mümkün değil. Gitsem bile devamsızlıktan kalırım, kalmaktansa başından dondurdum. Dizi bittikten sonra devam edeceğim.

BİRİYLE BASILIYORSAN ŞÖHRETSİN BU ÜLKEDE
* Burcunuz ne?
Aslan. 1987 doğumluyum. Kaç gösteriyorum? 25 mi? Kıyafetten, saçtan makyajdan çok fark ediyor.

* Bülent Kayabaş, Nilgün Belgün gibi ustalarla oynuyorsunuz. Onlarla çalışmak nasıl?
Çok büyük bir şans benim için. Ben çok korktum başta. Daha 19 yaşındayım ve başrol oynuyorum, bu benim için bir avantaj. Bülent Abi ve Nilgün Abla çok şeker insanlar. Birçok şey öğreniyorum onlardan. Onları gözlemlemek bile bana yetiyor.

* ’Yalancı Yarim’in bu kadar sevilmesini neye bağlıyorsunuz?
İyi bir oyuncu kadrosu, iyi senaryo, iyi yönetmen, her şey çok iyi... Çaycısından yönetmenine kadar, en küçük oyuncusu dahil, herkes iyi. Ayrıca Barış bir ses sanatçısı, doğal olarak hayranları var. Bir yerde şöyle yazmışlar: Barış Akarsu’nun hayranları Merve Sevi’den daha fazla. 28 yaşında çok da yakışıklı bir erkek. Kızlar ona aşık olmasın da bana mı olsun? Benim hayranlarım tabii ondan daha az.

* Yalancı yariniz oldu mu hiç?
Bende çok yar oldu, hangisi yalancı bilemiyorum. Bu kadar koşturmaca içinde takip edemiyorum. Benim ego tatminlerim de yok. Çok kıskanç değilim, nerdeymiş, kimleymiş, demiyorum. Ararsa konuşuyoruz, yalan mı söylüyor pek bilmiyorum.

* Psikoloğa gittiğiniz doğru mu?
Evet geçenlerde şöhret bunalımını atlatmak için psikoloğa gidiyor yazılmış benim için... Bana göre herkesin psikoloğu olmalı. Profesyonel bir ağızdan aldığınız mantıklı bir cevap, sizin daha da ilerlemenize yol açacaktır. Amerika’da herkesin psikoloğu ve avukatı vardır. Türkiye’de sadece ‘delinin psikoloğu olur’ diyorlar. Benim normal, düzgün bir hayatım yok, bu yüzden psikolojik durumum da doğal olarak yolunda gitmiyor. Hep psikoloğuma soruyorum, sizce ne yapmalıyım diye... Türkiye’deki şöhret anlamı da çok farklı zaten, bir yerde biriyle öpüşüyorsan, basılıyorsan şöhretsin.

* İnsanların oyuncuları rolleriyle özdeşleştirmeleri doğru mu?
Yanlış ama Türk insanı bunu yapıyor. Pınar Altuğ’u çok severim. Bana ciddi ablalık yapmıştır. İstediğiyle birlikte olabilir. O bir dizidir, diğeri gerçek hayattır. Onları birbirinden ayırt etmek lazım. Pınar yazıldığı gibi bir kadın değil. Okuyunca hafifmeşrep biri gibi görünüyor ama öyle değil. İşini çok iyi yapan, disiplinli biri.

* Yeni projeleriniz var mı?
Şu anda yok. Ama reklam çekmeyi çok özledim. Emre Altuğ ile Ritmix reklamında oynamıştım. O benim dönüm noktam oldu. Bir reklamda oynamayı düşünüyorum.

* Siz güzel bir kızsınız, Barış Akarsu da yakışıklı bir erkek, dedikodu çıkmıyor mu?
Hiç olmadı. Zaten Barış’ın tipi, onun sevgilisi olabilecek bir kadın değilim. O da benim sevgilim olabilecek biri değil. Çok yakışıklı biri ama kişisel düşüncem bu. Ben sarışın erkek seviyorum. Benimkiler renkli gözlü olacak, uzun boylu olacak, tokası, küpesi kesinlikle olmayacak.

Bu akşam neler olacak?
Tarık kafayı Mert’e taktı

Naz’ın merakla beklediği Pınar’ın abisi Mert, bir geliyor, pir geliyor. Gelir gelmez herkesi kendine hayran bırakıyor. Tarık, Naz’ın Mert’e olan yakınlığından haliyle rahatsız oluyor. Zamana ve kişilere göre arkadaş ve patron-şoför olan Tarık ile Naz, bu bölümde ise abi-kardeş olarak Pınar ve Mert’in karşısına çıkıyorlar. Gittikleri restoranda olay çıkaran Hulusi, Vahi ve Teoman gece karakola götürülüyor. Hulusi’nin imdadına yetişen yine Sadri ve Belgin oluyor. Ayşe’nin ameliyat masraflarını ödeyen kişinin Belgin olduğunu öğrenen Hacer buzları eritmeye çalışıyor.


Vatan Gazetesi resmi web sitesinden alıntıdır.