Aşağıdaki senaryo Dizifilm.com forumu üyelerinden ebru.karaca'ya aittir. Dizinin gerçek senaryosuyla ilgisi yoktur.

Her zamanki, alıştığımız bir tartışma sonrası, yine arabadalar..
NAZ: Uf! Tıp oynayalım Tarık!
TARIK: Ne?
NAZ: Ne değil, efendim..
TARIK: Aman tamam! Efendim?
NAZ: Tıp diyorum, tıııppp!!
TARIK: Eee yani?
NAZ: Yani ben TIP! diycem, sen de susacaksın!
TARIK: Benim bildiğim, o oyun herkesi içeriyor..
NAZ: Ne?
TARIK: Ne değ....
NAZ: Tamam tamam.. Efendim?
TARIK: Yani diyorum.... tıp! diyince, siz de susuyosunuz!
NAZ: Yok öyle şey..
TARIK: Hıh (Yandan hafifçe gülümser)
NAZ: Hem ben öyle, çok konuşmuyorum..
TARIK: (Sesli güler) Zaten, omuz başlarınızda kanat da var.. Az sonra uçacaksınız, biz ölümlüler de hayretle izleyeceğiz..
NAZ: Bak! Bak! Bak! Gene yaptın!
TARIK: Ne yaptım?
NAZ: Hem çok hem de manasız manasız konuşuyosun!
TARIK: Yani siz kısa ve manalı konuşuyosunuz da, ben aksini yapıyorum?
NAZ: Aynen öyle!
TARIK: Tıp!
NAZ: Sen bana tıp diyemezsin bir kere!
TARIK: Nedenmiş o?
NAZ: Diyemezsin işte..
TARIK: Ama bakın, hala konuşuyosunuz..
NAZ: E sende konuşuyosun!
TARIK: Ama ben tıp dedim.
NAZ: Bu oyun, herkesi kapsar Tarıkcığım..
TARIK: (Güler) Yani?
NAZ: Yani sende susacaksın..
TARIK: Diyosunuz...
NAZ: Aynen öyle!
.... (Yarım dakika kadar geçer)
NAZ: Ama, istersen sen şarkı söyleyebilirsin..
TARIK: Aslında isterim..
NAZ: Güzel..
TARIK: Ne söyleyeyim?
NAZ: Şeyi söyle..
TARIK: Neyi?
NAZ: Adını bilmiyorum..
TARIK: Hangisi?
NAZ: Hani şu otele giderken söylediğin..
(Tarık anlar ama anlamazlıktan gelir )
TARIK: Hmm.. hatırlayamadım..
NAZ: Nasıl hatırlamazsın? Çok güzeldi.. Çok anlamlı sözleri vardı..
TARIK: Aklıma gelmiyor işte, ne yapayım?
NAZ: Yaaa, uf! Tarık! TIP!..........Yok! Yok! TıpMA! Dur, hatırlayacağım..
TARIK: Sözlerini mi?
NAZ: Evet, çok güzeldi.
TARIK: (Tarık bıyık altından gülmektedir) İyi olur.. belki hatırlarım. Nasıl bir şeydi..
NAZ: Hani, böyle,... ben bir yere bakıyorum da, sen de bana bir şeyler söylüyormuşun gibi..
TARIK: Nasıl gibi, nasıl gibi? (Tarık, gittikçe daha fazla keyif almaktadır.)
NAZ: Hani tam senle benlik!
TARIK: Nasıl? Senle ben?
NAZ: Ya o gün, bizi anlatıyodu sanki?
TARIK: Hmm.. ya biraz daha bi hatırlasanız...
NAZ: Ya, hani gözlerim senin olsun falan..
TARIK: Bakışların olmasın?
NAZ: Her neyse işte! Aynı kapıya çıkar! Hepsi senin!
TARIK: Ne?
NAZ: (Naz, birden kırdığı potu anlar) Şey.. yani, aynı kapıya diyorum, çıkıyo diyorum.. ha göz, ha bakış..
TARIK: Tabi tabi..
NAZ: Ne tabi tabi?
TARIK: Tamam canım, bir şey demedim.
NAZ: Dedin bi kere! Dedin! Aman! Zaten bir şarkıyı da hatırlayamadın!
TARIK: E hatırlatamadınız ki!
NAZ: Yok ya! Söyleyen sensin, sen hatırlamıyorsun! Bizi anlatıyordu dedim, daha ne diyeyim?.... aman aman! Boşver! Zaten hevesim de kaçtı. İstemiyorum..
...
TARIK: Gözlerin, boşluğa dalıp gider.
Sahipsiz bakışların, benim olsun isterim.
Sırlarım acıdan ağlar örer,
Kendi kayboluşlarım, sende dursun isterim..

(diyerek, canlı şekilde harika bir GÖZLERİN söyler).. Duydun mu Burçinim?

Naz umursamıyor gibi davranmaya çalışır ama mest olmuştur. Yine aynada gözleri buluşur..

TARIK: Ağladım, senin için ilk defa
Elimde parçalanmış bir hayat var aslında
Hapsoldum, söylediğim yalanlara
Çıkışlar hep kapanmış, ruhum dar sokaklarda..