Replik ve Yorumlarla 28. Bölüm (Ebru Karaca)
Ocak 25, 2007
Aşağıdaki yazı Dizifilm.com forumu üyelerinden Ebru Karaca'ya aittir. Güzel yorumu ve paylaştığı replikler için kendisine teşekkürlerimizle:2 Tarık: Eee, sorunuzun cevabını buldunuz mu? Naz: Neyi? Tarık: Hani, "acaba Mert'e aşık mı oluyorum?" diyodunuz ya. Buldunuz mu cevabı? Naz: Niye merak ediyosun? Tarık: Eee, arkadaşınsam, arkadaşımın kime aşık olduğunu, abinsem kız kardeşimi kimi emanet edeceğimi, soförünüzsem yeni patronumu öğrenmek isterim. Naz: Aşık oldum.. 20.000 YTL'yi veren gence.. (İşte sonunda Naz da açık açık söyledi. Kim ne derse desin, Naz onun kim olduğunu bilerek söyledi o sözü..  )Naz: (Calipso'yu kastederek) Duydun mu adını? Tarık: (Rüyada ismini duymasını kastederek) Evet, garson ağzından kaçırdı. Naz: Ne? Tarık:Ne? Naz: Önce ben ne dedim! Tarık: Ben ne dedim? (Hah haa) Naz: Bi şey demedin. O yüzden ne dedin diye soruyorum.. 3 Naz: Hem, pek ala kendimi kastetmiş olabilirim. Tarık: Eşim? Naz: Zengin ve havalı.. Tarık: Zengin ve havalı eşim? Naz: Ya zengin ve havalı kısmını diyorum. Taktın eşe.. Eşi unut. Benim de Pınar'dan aşağı kalır yanım yok yani.. Var mı? Tarık: (Güler) Yok.. ---- Pınar: Eee, buluşuor muyuz akşam? Tarık: Küçük hanımdan izin alabilirsem, evet. Naz: O biraz zor. Bu günün üstüne. Tarık: Ama o da haketti.. Aslında ne kadar büyük anlamlar içeriyor, birbirlerine ne laflar vuruyorlar ama.. Anlayan kim? Bu bölüm, yine replikleri ile süperdi. Çok güzeldi. O yüzden kısa geliyor Çünkü Şahin her zamanki kadar sürdüğünü söyledi. Kısa mısa değil Tarık'ın Calipso'nun garsonlarını eğlemesi çok güzeldi. İkinci gidişte onların muhabbetleri de öyle. --Sabah çift bahşiş aldık. Bu da bizden olsun! 4 O gülü yolmak istiyorum arkadaşlar. Gerçi sağ olsun rüzgar bayağı bir yoldu Bize hacet kalmadı ama.. Hihi..Naz: Mert'den öğrenecek çok şeyin var sevgili abim.. Ne duruyosun? Bassana gaza, sevgili şoförüm. Tarık: Derhal! Sevgili BAŞIMIN BELASI! Naz: Ne? Tarık: Ne değil, efendim! O gül sinirini bozdu Tarık'ımızın.. Tarık: Aslında bu gülü lime lime ederdim amaaaa.. tabiata saygımdan.. Peki, şuna ne demeli? Naz:Ne konuşacak acaba seninle? Tarık:Sizi isteyecek galiba.. Naz:Nasıl? Tarık:Allah'ın emri, Peygamberin kavliyle.. Naz: Doğru. Abimsin ya.. Eee verecek misin? Tarık: Başlık parasına bağlı.. Naz: O da sana kız kardeşini verir, ödeşirsiniz. Tarık: Kurtarmaz Naz: Hanginiz borçlu kalır? Tarık: Eee, nereye gidiyoruz? (Bu dizi bize laf çevirme sanatını öğretti. Şekil A)Pınar - Naz ve Tarık-Mert konuşmasını çok sevdim. Pınar Nazla konuşurken , Naz'ın surat ifadesini hatırlıyor musunuz? Harikaydı. Hele bir de ikisinin abi-kardeş ilişkisini ne güzel tarif etti. Birbirinizin gözlerinin içine bakarken falan.. 5 Hele Tarık işi reddederken dedi ya: --Çok sevdim onu. Yani onları.. Ailecek.. Ne güzeldi. Keşke Naz da duyabilseydi. Hoş duysaydı, yanlış anlamanın bir yolunu bulurdu. Ama olsun.. Keşke duysaydı Bu bölümde aşk itirafı olmadı ama itiraf yerine geçecek replikler vardı. Naz: 6 aydır şoförümsün. Senin kullandığın arabayı sesinden tanırım ben. (Bu cümle çok derin anlamlar içeriyor )Naz: Pınar sana aşık. İtiraf etti. Tarık: Mert de sana aşık. İtiraf etmedi . Çok güldüm.. Şeye de güldüm.. Naz:Sen askerlik yaptın mı? Tarık:Hayır ama sizinle çalıştığım dönemi herhalde askerlikten düşecekeler.. Oradaki konuşmalar başlı başına çok güzeldi Ekleyecek olandan Allah razı olsun 6 Naz da gittikçe Tarık'a benzemeye başladı. Eee, üzüm üzüme baka baka.. Naz: İnanmıyorum ya.. Hayatım yalan oldu! Bu Tarık'la çok vakit geçiriyorum ben. Üzüm üzüme baka baka.. Bu hafta üç silahşörlerin şu restorandaki hallerini pek sevdim. Ondan öncesi biraz sıktı açıkçası. Ama kadın dayanışması ve erkek dayanışması muhabbeti güzeldi Hulusi: Siz kadınlarla içli dışlı ola ola, yumuşamışsınız. Samim'e dönmüşsünüz. (Bu arada Samim'i özledim Ne çabuk!)Hulusi: En baştan söyleseydin bana belkısla konuştuğunu, yalan söylememe gerek kalmazdı. (Yüzsüz Hulusi)Hulusi: Belkıs sana Teo dememenin, Vahiye de pilav yapmamanın bedelini ödeyecek! Geçen haftalara göre azdı repliklerinin güzelleri ama yine de iyiydi En çok da Hulusi'nin vardı. Diğer iki silahşör bu hafta dinlendi biraz Vahi'nin hallerine de çok güldüm. Ne tatlıydı ya Belkıs hanım karşısında Vahi: Ben sizsiz yapamam! Hulusi: Yaparsın Vahi! Yaparsın! Vahi: Sus sen! Ben yapamam dediysem yapamam! Benden iyi mi bileceksin? Belgin hanımın replikleri de azdı bu gün.. Başka sefere daha çok olur inşallah. Belkıs: Yapmayın Belgin hanım, size yakışmaz bu tür hareketler. Belgin: Ben yakıştırırım! Belgin hanımın o ıstakozu kapması nasıldı ama? 7 Bu arada Kalamar ve Mürekkep Balığını nasıl buldunuz? Çok şirinlerdi, değil mi? Bu hafta itirafa çok yaklaştığımızı hissettim. Açık bir itiraf yoktu. Ama bu hafta birbirlerine söyledikleri sözleri, geçen haftalarda olduğu gibi kesin çizgilerle reddetmediler. Hep Tarık yapıyor diyorduk, alın işte bu hafta da Naz Tarık'ın gözünün içine baka baka seviyorum dedi. Ve bunu bilerek söyledi. Haftaya, bilemedin ondan sonraki haftaya bu iş gerçekleşir diye düşünüyorum. İşin bir de şu yönü var. Bu Mert Tarık Tekelioğlu'na, Pınar da şımarık patrona takmış durumda. Sahiden onların kim olduğunu öğrenecekler mi acaba? Öğrenirlerse ne olacak? İtiraf ne zaman ve kim tarafından gerçekleşecek? Şu adli sicil kaydı hallolacak gibi görünüyor. Acaba bu Tarık'ın yarışacağına kesin gözüyle bakmamızı sağlayabilir mi? İtiraf ne zaman ve kim tarafından gerçekleşecek? Hacer ana evi kurtarabilecek mi? Yoksa onu da Tekelioğulları mı halledecek? İtiraf ne zaman ve kim tarafından gerçekleşecek? (Hay Allah! İstemeden aynı soruyu bir kaç kere yazmışım. Yoksa hiç merak etmiyorum )Hah ha.. Neyse, bu gecelik bu kadar yeter herhalde. Görüşmek üzere. Herkese iyi akşamlar.  Dizifilm.com forumlarından alıntıdır.
|
1
Merhabalar dostlar...
Bu günkü bölüm, çok çok mu kısaydı, bana mı öyle geldi? Yaaa, çooook kısa geldi.. Bu kadar olur yani.
Neyse..
Bu gün sanırım, bir kaç dakikasını kaçırdım bölümün. Ancak yetiştim.. Saat 20:00'de yayınlanmasının cabası işte. Tunalı'da çalışıyorum. Sağ olsun Melih Gökçek Atatürk Bulvarını hala açamadığı için Kızılay'a inmek yarım saat (hatta 45 dakika )sürüyor. Neyse, buna da şükür..
Bu bölümü de yine çok sevdim. Tek problem, çok kısaydı.
Bu güne damgasını vuran söz: "NE DEĞİL, EFENDİM!" oldu. Arabadaki o muhabbetleri harikaydı. En kısa sürede arkadaşlar eklerse sevinirim
Naz: Bir insanın ismi karakteriyle ne kadar benzeşiyor, değil mi?
Tarık: Yaa.. Mesela Naz!
--"Bak! Ne güzel abi sözü dinliyorum. Efendim dedim!"
Ya bu araba muhabbetleri muhteşemdi yine.