Ana Sayfa | Yardim/SSS | RSS Feed | Iletisim

Önceki Başlıklar

Replik ve Yorumlarla 36. Bölüm (Ebru Karaca)
21 Mart Tarihli Uğur Kedi Mesajı
36. Bölüm (21 Mart Çarşamba)
Vatan Gazetesi Haberi (21.03.07)
Suna Pekuysal (Netice)
37. Bölüm Senaryosu (flower98) -- 8. kısım eklendi --
Sizi Böyle Alalım - Fox TV (19.03.07) --yeni video...
17 Mart Tarihli Uğur Kedi Mesajı
Ünal Silver Röp. / Vatan Gazetesi (19.03.07)
Barış Akarsu Röp. / Zaman Gazetesi - Gençlik (18.0...
 

37. Bölüm Senaryosu (tarik_naz)

Mart 23, 2007

Aşağıdaki senaryolar Dizifilm.com forumu üyelerinden tarik_naz'a aittir. Dizinin gerçek senaryolarıyla bir ilgileri yoktur.




1

Burak ballandıra ballandıra sponsorun türkiye’nin en büyük bankası tekbank’ın sahibi belgin tekelioğlu olduğunu söyler ama bu isme ne naz, ne de tarık şaşırır. Şaşırırlar şaşırmalarına da belgin’in sponsor olmasına değil. bir kez daha belgin ile yollarının kesiştiklerine şaşırırlar. Tarık naz’a yaptığını beğendin mi gibisinden bakar.

Belgin: inanmıyorummm, yine karşılaştık. Önce otel, şimdi de burası. O zaman da demiştim şimdi de diyorum, bu bir işaret.

Burak, tarık ve naz’ın önüne geçip belgin hanıma hoş geldin demek için öne çıkar. Tarık ve naz ise suskunluğunu bozmazlar.

Burak: hoş geldiniz belgin hanım.
Belgin: hoş bulduk, (tarık ve naz’a dönüp) Saolsun Burak, yeni bir yetenek keşfettim, siz de dinleyin, çok beğeneceksiniz deyince kıramadım, dinledim. O ne sesti öyle duyunca şok oldum. Diyorum bu ses tanıdık ama kim? Meğer senmişsin tarık.
Tarık: (içses)ah anne ah, sese mi şok oldun, yoksa sesin kime ait olduğuna mı bilmiyorum.
Burak: iyi de…

Belgin burak’ın koluna hafiften vurur ve gözüyle sus der gibi işaret eder.

Burak: siz tarık’la tanışıyosunuz galiba?
Belgin: tanışmaz olur muyum? Benim üvey kızımın abisi, nasıl tanımam, 3-4 senedir görüşemiyorduk, naz’ın yanında şoförlüğe başlayınca sık sık görüşüyoruz artık.

Burak tarığa döner.

Burak: tarık turnayı gözünden vurdun, sırtın yere gelmez artık senin.

Burak konuşur ama tarık hiç oralı değildir.

Burak: şeyyy, içeri geçseydik,böyle ayak üstü olmadı.
Belgin: yok yok aslında benim bazı işlerim var, işimizi hemen halledelim.
Burak: aslında bizim de fazla işimiz yok, tarığa yeni bir imaj konusunda bi kaç yerle konuşacaz ve fotoğraf çekimi için yeni kıyafetler alacaz. anlaşmalı olduğunuz mağazalar var değil mi?
Belgin: olmaz mı?...Naz kızım ne sen yapıyosun.
Naz: iyiyim belgin teyze, işte tarığın kaset işleriyle uğraşıyoruz.

Naz, böyle deyince tarık naz’a yan gözle ters ters bakar.

Burak: biliyomusunuz naz tarığın hem patronu hem menajeri oldu.
Belgin: menajer mi?
Burak: evet ya, naz olmasa tarık kabul etmiyodu kaset çıkarmayı.

Belgin naz’a ters ters bakar

Belgin: ha naz sayesinde kaset çıkıyo yani.
Burak: evet tarığın yerine kararları o veriyo.
Belgin: hayret, ben de naz şoförünü bırakmaz diyordum hep.
Naz: ben de öyle düşünüyordum ama bu sesin, bu yeteneğin hak ettiği yerde olması lazım, hak ettiği yerlerde ve hak ettiği kollarda.

Naz, tarığa imalı imalı bakmaya başlar.

Belgin: neyse hadi gidelim biz de. Tarık sen niye hiç konuşmuyosun?
Naz: “Sesimi şimdi buralarda boşuna harcamayım” diye konuşmuyo
Tarık: menajerim gereken açıklamayı yaptı, bişey demem gerekir mi?
Belgin: hadi o zaman ne duruyoruz.
Tarık: ben gelmiyorum
Burak: aaa neden?
Tarık: keşfeden de burda, karar veren de…. Eh parayı veren de geldi kadro tamamlandı. Bana ihtiyacınız kalmadı. Siz konuşun edin, ne nasıl olur kaç paraya olur karar verin, bana da ilk konser ne zaman onun tarihini verin olsun bitsin
Naz: saçmalama tarık, daha sana yeni imaj yapılacak, yeni kıyafetler alınacak. Sen olmazsan nasıl alacaz.
Tarık: imaj konusunda her zaman söylemişimdir, beğenen böyle beğensin beni, ne kaşımla ne gözümle ne de saçımla oynatırım. Kıyafet konusundaysa sen biliyosun benim giyiniş tarzımı nasıl olsa 8 aydır yanındayım. Hangi kazak bana yakışır, hangi gömlek göz rengimi açar.

Naz belgin ve burak’ın yanında biraz utanmıştır.

Burak: hayatta olmaz, senin de gelmen lazım.
Naz: ohooo bu şimdiden kaprislere başladı, geleceksen gel, gelmeyeceksen…

Tarık, naz’ın anlamsız tavırlarına kızar ve sinirli bi şekilde hızla yanlarından ayrılıp arabaya gider. Belgin ise oğlunun şarkıcı olmasını istemediği için, naz’ın tarığı sinirlendirmesine çok sevinir.

Naz: kusura bakmayın, şimdi geliyorum.

Naz da, belgin ve burağın yanından ayrılırken

Belgin: önemli değil nazcım istemiyosa başka zaman gideriz.

Naz tam arabanın yanına gelmişken tarık gaza basar ve hızla ordan uzaklaşır.
Naz şaşkın bi şekilde belgin’e bakıp

Naz: istemiyomuş.

Naz tekrar belgin ve burağın yanına gelir.

Naz: eee ne yapacaz.
Burak: madem imaj istemiyo, naz sen de tarığa hangi kıyafetlerin yakıştığını da biliyosan biz gidip alalım o zaman.

Tarığın bu hareketi hem naz’ı hem belgini aslında sevindirmiştir ama çaktırmamak için ciddi davranırlar.

Belgin: olmaz öyle şey, gelip tek tek kendi beğenmesi lazım. Ben bilirim huyunu, şimdi alırız kıyafetleri bu bana dar geldi, bunun rengi kötü gibi laflar eder.
Naz: of of bundan cidden şarkıcı falan olmaz. Ne kaprisli şey yaa. Şimdiden tavır koymaya başladı bile. Belgin teyze haklı Burak, biz en iyisi yarın gideriz kıyafet bakmaya.
Belgin: bence de. Ee ne duruyoruz gidelim o zaman naz .hadi bin arabaya
Naz: yok belgin teyze saolun. ben taksiyle giderim.
Belgin: aaaa zaten size gidiyorum ben
Naz: işiniz yok muydu sizin?
Belgin: işim sizin evde, tabi eşim de.
Burak: eşiniz mi?
Belgin: tabi ya benim tek işim, eşim.




2

Hulusi: işim var hacer abla işim
Hacer: hadi ordan çabuk gel yanıma.
Netice: vahiii, vahi, kör olasıca vahi yanıma gel
Vahi: yemek yapıyorum abla, gelemem.

Hulusi ve vahi çift baston operasyonundan hiç ummadığı bi sonuçla karşılaşınca hacer anne ve netice abla’nın yanlarına gitmeye korkarlar ve mutfakta dururlar.

Hacer: hulusi çabuk gel dedim.

Hulusi numaradan ellerini kollarını sıvayarak salona doğru gelir.

Hulusi: aman hacer abla işim var diyorum niye çağırıyosun. Yemek yapıyorum işte
Hacer: hadi ordan, vahi yapıyoya yemeği.
Hulusi: (ağlama numarası yaparak) tamam işte o yemek yapıyo ben soğan doğruyorum. Görmüyomusun gözlerim yaşlandı.

Netice: vahiii

Vahi de aynı hulusi gibi salona gelir ve hulusi’nin yanında durur.

Netice: a a ne oldu buna?
vahi: (ağlama numarası yaparak) ablacım soğan doğruyodum sen çağırdın
hacer: hani hulusi soğan doğruyodu.
Hulusi: (birden kızarak) vahi hani ben soğan doğruyodum, sen nerden çıktın şimdi.
Vahi: asıl ben soğan doğruyodum
Hulusi: ben doğruyodum.
Vahi: yahu ne numaracı adamsın, bastonu tatmamak için numaradan soğan soydum diyosun
Hulusi: bana diyene bak, hacer abla ile ablanı kapıştıralım diyen bendim sanki.

“Hacer ile netice de kendi arasında fısıldaşırlar.

Netice: bunlar hep böyle mi yahu. Çok komikler valla.
Hacer: yaa hergün böyleler. Birbirleri ile atışmadan duramıyolar.
Netice: (gülerek) ay Hacivat ile karagöz gibiler.”

Vahi: evet sendin.
Hulusi: (kısık sesle) ne yapıyosun vahi suçu üzerine alsana hacer ablam öldürür beni valla.
Vahi: (kısık sesle) artık durumlar eşit Hulusicim, sende bir abla, ben de bir abla, herkes kendi suçunu üstlenirse iyi olur.

Hulusi: (sesini yükselterek) tamam ben kapıştıralım dedim, ama sen beni ablamdan kurtar diye gelmeseydin demeyecektim
Vahi: neee? Ben beni ablamdan kurtar diye sana mı gelmişim.
Hulusi: gelmedin mi? (kaş göz işareti yaparak)
Vahi: (boynunu bükerek) evet geldim.

Hulusi, hacer abla ve netice ablaya dönerek

Hulusi: yaa gördünüz mü tüm suç vahi’nin. Hadi bana müsaade.
Vahi: neeee?

Hulusi tam gidecekken.

Hacer: hulusi
Netice: vahi
Hacer: gelin bakalım buraya.
Hulusi: yok gelmem bastonlarınız var döversiniz.
Vahi: ben de gelmem
Hacer: yahu niye dövelim, bunca yıl sonra beni en yakın arkadaşımla buluşturdunuz. Haticeyle..
Netice: neticeeee
Hacer: aman işte neticeyle birgün görüşeceğim aklımın ucuna gelmezdi.
Hulusi: kızmadınız yani bize.
Netice: yok kızmadık
Hulusi: gördün mü vahi, ben “kapıştırmayalım, buluşturalım, iki yaşlı kadın birbirleri ile anlaşırlar” dedim inanmadın.
Vahi: yahu hulusi cidden çok numaracı adamsın.
---
Tarık da morali bozuk bi şekilde arabayla eve doğru gelmektedir.

Tarık: inanmıyorum sana anne, naz’la aramı bozmak için, burağı naz’a hoca olarak getirdiğine inanmıyorum. Bi de benim yanımda bilmiyomuş numarası yapıyo. Al işte kendi kazdığın kuyuya düştün mü? İlk hedefin başarılı oldu sayılır. Naz’la aram bozulmak üzere. Ama işte her şey umduğun gibi olmuyo, bir naz’la baş edeyim derken artık bin naz’la baş edeceksin. Şimdi ben şarkıcı olmayım diye uğraş dur.

Belgin ve naz da eve doğru yol alırlar.

Naz: belgin teyze, hayrola bişey mi oldu da bize gidiyosunuz.
Belgin: hulusi’nin bulunduğu hangi mekanda bişey olmaz ki, kesin yine bişeyler çeviriyolar.
Naz: iyi de her zaman geliyo hulusi amca bize
Belgin: ama hacer abla ile ilk defa geliyo?
Naz: hacer abla mı?
Belgin: yaa, hacer ablayı da alıp apar topar size gitmişler.ne işleri varsa?
Naz: ben anladım galiba
Belgin: neyi anladın?
Naz: bugün halam geldi bize ve resmen babama hayatı zindan ediyo.
Belgin: peki bu halan yaşlı, sinirli ve bastonlu mu?
Naz: aynen öyle
Belgin: tamam naz’cım gerisini anlatmana gerek yok. ben de anladım.

Belgin, tarığın şarkıcı olmasını hayatta istemez ama hazır naz da yanındayken naz’ın da fikrini almak ister, ne de olsa tarık’ın naz’ın sözlerini ciddiye aldığını biliyo.

Belgin: ne diyosun tarık’ın kaset çıkarmasına.
Naz: valla ne diyeyim, şimdiden kaprislere başladı bile. Hem banane canım, kendi kararı.
Belgin: iyi de biraz önce tüm kararları senin verdiğini söyledi Burak.
Naz: şeyy..
Belgin: Sanki tarık şarkıcı olmak istemiyomuş gibi geldi bana.
Naz: aslında olmak istemiyo.
Belgin: niye olsun diye ısrar ediyosun o zaman

Naz cevap veremez ilk başta.

Belgin: sen tarığın işten ayrılmasını, şarkıcı olup ünlü olmasını istiyomusun?
Naz: benim isteyip istememem bişey değiştirmez ki
Belgin: değiştirir değiştirir.
Naz: nasıl yani?
Belgin: bak naz ben tarığı uzun zamandır tanırım. Kafasına bişey koydumu yapar ve kimseyi dinlemez. Bak eğer şarkıcı olmayı istemiyosa ve sırf sen istiyosun diye şarkıcı oluyosa, senin isteyip istememen çok şey değiştirir. Belli ki tarık senin sözlerini çok ciddiye alıyo. Eğer sen şarkıcı olmasını istemiyosan ve bunu tarığa söylersen, inan bana vazgeçecektir şarkıcılıktan. Bi düşün bakalım “tarığa şunu yap deyip de tarığın yapmadığı bişey var mı?”

Naz, bi süre düşünür, düşünür, düşünür ve cidden tarığın naz’ın her sözünü yerine getirdiğinin farkına varır.

Belgin: var mı?
Naz: galiba yok
Belgin: eee sen istiyomusun şarkıcı olmasını
Naz: istemiyorum ama
Belgin: aması yok naz, ama dersen “istiyorum” demiş olursun.
Naz: istemiyorum
Belgin: o zaman bi tek gidip bunu tarığa söylemen kalıyo.
Naz: vazgeçer mi cidden?
Belgin: sen 8 aydır tarığı tanıdığından emin misin? Sanki bana hiç birbirinizi tanımıyomuş gibi bir his veriyosunuz. Tabi ki vazgeçer.
Naz: peki ya demo?
Belgin: (gülerek) şarkıcı olmadıktan sonra sesi olsa neye yarar.
Naz: Burak duyunca çok üzülecek
Belgin: burağın üzülmesi mi? Tarığın üzülmesi mi senin için önemli.
Naz: aslında benim üzülmem daha önemli
Belgin: kimin içim üzülürdün peki?
Naz: (hiç tereddüt etmeden ) tabi ki tarık için.
Belgin: o zaman üzülmemek için söz sen de nazcım

Belgin denize düşen yılana sarılır misali, oğlunu şarkıcı olmaktan vazgeçirecek tek kişinin naz olacağını düşünerek naz’dan çaktırmadan da olsa yardım ister. Belki de en doğrusunu yapar. Ama naz tarığı kararından vazgeçirir mi? Gece gördüğü manzarayı sineye çekebilir mi bilinmez.

...