Ünal Silver Röp. / Vatan Gazetesi (19.03.07)
Mart 19, 2007
|
34 yıl sonra yeniden Türkiye’de ‘Yalancı Yarim’de ‘Vahi’ olarak izlediğimiz Ünal Silver, yıllar önce Yeşilçam’da çalışırken siyasi nedenler yüzünden Türkiye’yi terketmiş. Geçen yıl dönen Silver, Cem Yılmaz’ın ‘Hokkabaz’ filmi için yaptığı teklifi geri çevirmeyerek yeniden kamera karşısına geçti. Ondan sonra da kendini ‘Yalancı Yarim’ setinde buldu * Dizideki karakterinizi biraz anlatır mısınız? Genç yaşta İstanbul’a göç etmiş, hayatla mücadele eden bir işadamı. İki çocuğu var, karısıyla kontağını koparmamış, güzel bir hayat yaşayan, biraz saf, her şeye inanan, iyi niyetli bir karakter. * Bu diziyi kabul ederken sizi çeken neydi? Ben ne senaryo okudum, ne de eseri biliyordum. Yapımcı Mustafa Oğuz’u tanıyordum sadece... 34 senedir dışarıda yaşayan bir oyuncuyum zaten... Cem Yılmaz’ın ‘Hokkabaz’ filminde oynadım, bu dizi benim için bir denemeydi. Rizikoya girdim ancak şimdi çok mutluyum ve çok şanslı olduğumu görüyorum. Karakterim de hoşuma gitti, oturtabilecek miyim diyordum kendime. Daha önce Yeşilçam’da oynamıştım, 34 sene sonra tekrar sufleyle çalışıyorum. Aslında ezber, sesli çeken birisiyim. Ben her şeyi öğrendiğimi zannediyordum. Sinemayı veya televizyonu başka şartlarla yeniden öğreniyorum. Bu yaşımda yeni şeyler keşfediyorum. Çok güzel bir kadroyla, Türkiye’ye tekrar dönüş yaptığım için şanslıyım. * Neden 34 yıl önce yurtdışına gitmiştiniz? Bu soruları zamanı gelince cevaplandıracağım. Ben 68 kuşağıyım, Yılmaz Güney takımındanım, tiyatrocuydum. O dönemden sonra hafif küslüğüm var. Yurtdışında yaşadım, orada prodüktörlük, senaristlik yaptım. ‘Hokkabaz’dan sonra teklifler gelmeye başladı, bu teklif de benim şansımmış. ‘MERVE VE BARIŞ İKİ GÜL BENİM İÇİN’ * Birçok dizi yayından kalkarken ’Yalancı Yarim’ dizisinin bu kadar tutulma nedeni eski Türk filmleri tadında olması olabilir mi? Bu dizideki herkes sokaktaki insanlar gibi, onun için halk kendine benzetiyor karakterleri. Romeo ve Juliette hikayesi her zaman geçerli. Sempatik de oyuncular var, gencecik oyuncularımız. Merve ve Barış zaten iki tane gül benim için, etrafındaki çiçekler de biziz. Büyük bir çiçek bahçesi gibi. * Karakterinizle benzeyen taraflarınız var mı? Ben de hayata pozitif bakan, insanları seven biriyim. Onun dışında karakterle hiç alakam yok. Dans etmeyi severim. * Normalde de çocuğunuzu böyle şımartır mısınız? Çok özel sorularagirdiniz, çocukları şımartmak ne demek? Onu merak ediyorum, çünkü benim kafam çok başka. * Her isteğini gerçekleştirmek mesela... Haklıysa tabii... Ben çocuklarımı küçüklükten beri birey olarak kabul etmişimdir. Her şeyi açık açık konuşuyorum, her sordukları soruya cevap veriyorum. Şımarıklık başkalarına zarar vermekse o zaman negatif buluyorum ama çocuklarım şımarıklığı bana yapıyorsa, ben de onlarla eğleniyorsam problem yok. Ben de şımarık bir adamım. Hürriyet isteyen zeki çocuklar şımarık olurlar. ‘SOHBET PROGRAMI YAPMAK İSTİYORUM’ * İlerleyen günlerde yeni projeleriniz olacak mı? Son olarak TRT’nin sinema filmi olarak çektiği ‘Mavi Kuş’ta oynadım. Bana teklifler geliyor ama benim kendi adıma bazı fikirlerim var. * Ne gibi bir proje yapmak istiyorsunuz? Televizyon programı yapmak istiyorum. Mesela gençlerle şımarıklık ve hürriyet üzerine konuşmak gibi... Sürpriz bir şey. Tabii yüzde 100 bilemiyorum ne kadar kaldırır, ama sohbetle ilgili bir program yapmak istiyorum. |