Ana Sayfa | Yardim/SSS | RSS Feed | Iletisim

Önceki Başlıklar

Replikler (41. Bölüm)
Yalancı Yarim Yazın da Devam Edecek / Vatan TV (26...
41. Bölüm
Barış Akarsu Röp. / Kral Dergisi (25.04.07)
Yaz Boyunca Çekimler Bodrum'da, Dönüşte İtalya
Barış Akarsu İmza Günü - Trabzon (22 Nisan 2007)
41. Bölüm Senaryosu (tarik_naz) --3. kısım eklendi--
Replik ve Yorumlarla 40. Bölüm (Ebru Karaca)
Replikler (40. Bölüm)
40. Bölüm (Videolar)
 

Replik ve Yorumlarla 41. Bölüm (Ebru Karaca)

Nisan 26, 2007

Aşağıdaki yazı Dizifilm.com forumu üyelerinden Ebru Karaca'ya aittir. Güzel yorumu ve paylaştığı replikler için kendisine teşekkürlerimle:




1

Herkese merhaba.. Kısacık bir bölüm izledik ve sanırım yorumu da kısa olacak
Ama Hatice'ye değil, Neticeye bakmak lazım tabi
Süresine değil, niteliğine bakalım. Niteliğine bakınca da geçen haftaya oranla daha hoş anlar var zihnimde.. En azından onları daha fazla yan yana gördüm..

Öncelikle, Belgin hanımın Tarık ve Naz'ın arasını yapmak için o kadar çaba sarf etmesine bayıldım. Nereden nereye? Ama için için de, bu kadarı da fazla diyordum. Daha dün deli gibi ayırmak istediği insanları, bu gün deli gibi bir araya getirmek istiyor. Haydi hayırlısı dedim.. Dedim ama ne oldu? Uf oldu. Tam da düşündüğüm gibi Belgin gene eskisi olmak için bahane buldu. Küçük CahideCİK.

Gelsin Belgincikler demek kolay, işin içine Cahidecikler girdi mi, nasıl da eski Belgin oluverdi bir anda..

Belgin ve Hacer'in "İTALYA MI, ANTALYA MI?" muhabbeti güzeldi.
Artık İtalya ne zamandır yurt içi sayılıyorsa..

Tarık ve Naz'ın, Tarık'ın İtalya'ya gideceğini düşünmeleri ve bundan dolayı üzüntü duymaları güzeldi. "Belli olmuyo mu?" lar eşliğinde bunu başkalarına belli etmeleri de güzeldi tabi

Hulusi'nin erken gelmesi ve dolayısıyla Tarık'ın kaçması da çok iyiydi. Yoksa biz bu inatçı tosbağaları kim bilir ne zaman böyle görürdük.
Ben en kısa sürede bunların tekrar İÇİŞLERİNİ ve SARHOŞ OLUŞLARINI görmek istiyorum. Hayır alkol kullanan birisi olsam, içsinler diye bu kadar heveslenmemi anlayacağım ama.. Hih hii.. Haydi hayırlısı..

Nerede kalmıştık?
Ha, Hulusi..
İyi ki geldi

BELGİN: Ay Hacer abla, seni Tarık zannettim.
HACER: Sorun değil. Ben de Hulusi'yi sen zannetim.




2

Ama bu Belgin'den korkulur. Kendi aleyhine olan bir durumu saniyesinde nasıl da tam tersi hale getirdi ama? Nasıl da Hulusi'nin burnundan getirdi ?
Gerçi Hulusi hak etmedi mi? Sonuna kadar etti hem de

HULUSİ: Oradakilere sordum. Dediler, burada bir Türk gecesi var. Oraya gel, senin oğlan da oraya kesin gelir, bulursun..

Geceyi Hulusi'nin tertiplediğinin anlaşılması üzerine

HULUSİ: Oradakilere sordum. Dediler, burada bir Türk gecesi düzenle. Senin oğlan da kesin oraya gelir.
BELGİN: Peki neden, ben sana Tarık burada dedikten sonra yaptın bu Türk gecesini?
HULUSİ: Öyle mi yapmışım?

Hah ha.. Hem halt karıştırıyor hem de yüzüne gözüne bulaştırıyor

Tüh! ROKSİYAD gecesine katılamayacak bunca şeyden sonra. (İyi ki Berlin'de yapılmıyormuş sahiden de )

Hulusi Belginle cebelleşedursun, Tarık'ın evden kaçışı gerçekleşti. Pek de güzel oldu tabi. Tarık'ın ve Naz'ın birbirlerini hatırlayışları çok hoştu. Gerçi Naz ağzını açmasa her şey daha güzel olacak ama ..

TARIK: Bunu da görmüş olduk. Sevenler gelmiş sevmeyenler evde kalmış.

Naz nasıl da kötü oldu bunu duyunca ama. Eee, o da üzülüyorsa üzülüyorum desin kardeşim. Sonra böyle yüzüne gözüne bulaştırır işte.

Neyse...


3

Tarık'ın bavulunu alışı ve gidişi.. daha doğrusu gitmeye yeltenişi de güzeldi. Oradaki diyalog da hoşuma gitti.

NAZ: Tarık! Nereye?
TARIK: Gidiyorum.
NAZ: Bu ayakla mı?
TARIK: Yanımda bunlar var.

Hah haa... Bayıldım yahu.. Yanımda bunlar var.. (Bu kısımda senaristelere bir küçük teşekkür ediyorum arkadaşlar.. )


NAZ: Bundan sonra o ayağının üstüne basmanı yasaklıyorum.
TARIK: Napıcam peki?
NAZ: Zor bulursun benim gibi patronu.. (Eliyle Tarık'ın beline sarılıp, kolunu omzuna atar)
TARIK: Ya, onun için bir veda yemeğine gelmedin. (Burada Tarık'ın ne tatlı bir içerleyişi var. Nedense, bir hüzün kaplamıştı içimi bu sahnede..)
NAZ: O başka!
TARIK: Nesi başka?
NAZ: Sus! Bak, zaten ağırsın..


Bu sahneyi tümden çok sevdim.


4

Naz'ın Tarık'ın ayağını sarışı, ilgilenişi çok güzeldi. Zaten ben burları evde yanlız gördüm ya, her an her şeyi bekler vaziyetteydim. Acaba şimdi ne olacak, hangisi ne diyecek falan..
Naz Tarık'ı incittiği için Tarık gitmeye karar verdi ya, çok üzüldüm orada. Naz'ın üzülmesine değil ama. Tarık'ın gitmek istemesine.. Bu onun ne kadar incinmiş olduğunu gösteriyor. Tek sorumlu da : Naz ve ÇENESİ!

(Tarık Sadri'yi arar)
NAZ: Çalıyo mu?
TARIK: Evet.
NAZ: İyi!
TARIK: Çalmasa mıydı?
NAZ: Çalsın canım.
TARIK: Ne bileyim, öyle bir "Çalıyo mu?" dedin ki..
......
NAZ: Açmıyo mu?
TARIK: Hayır.
NAZ: Hı hı.. Aman neyse..
TARIK: Açmasa mıydı?
NAZ: Aman açsın canım! Bana ne?
TARIK: Ne bileyim, öyle bir "Açmıyo mu?" dedin ki..
...
Sen istediğini söyle NAZ.. Allah'tan tipin ele veriyor da, sözlerinin ağzından çıktığı hale pek kafayı takmıyoruz


5

NAZ: Burada kal. (Gözler mutluluktan fıldır fıldır)
TARIK: Sevilmediğim yerde durmam.
NAZ: Saçmalama! BEN SENİ SEVİYORUM.
TARIK: : )
NAZ: Yani, arkadaş olarak, yani bir.. Anladın sen.
TARIK:Ben senin ne demek istediğini ilk günden beri anlamadım ki..
NAZ: 9 aydır yani?
TARIK: 9 ay, 22 gün..
NAZ: Saydın mı?
TARIK: Tek tek..
NAZ: Neden?
TARIK: Hapisanede de sayarlar ya hani..

Yerim senin hapishaneni..


4

Bunların sarhoş oluşlarına da bayıldım. Allah'ım ne şeker oluyorlar yahu? Naz'ı biliyorduk da, Tarık'ınkini de gördük, mes'ut olduk
Şerefe yapmaya çalışırken, kafalarını tokuşturmalarına çok güldüm
Zaten o sahnelerde, onlar gülüyor-ben gülüyorum, onlar gülüyor-ben gülüyorum. Çok eğlendim

Sarhoş marhoşlarda ama şarkıyı çok doğru seçmişlerdi..

"Hiç ayrılamam derken, kavuşmak hayal oldu.."

Ben bunları bir kaç kere daha sarhoş izlemeyi isterim doğru..


TARIK: Sen var ya seeeeennn.. Sen sarhoşsun!
NAZ: Asıl sen kendine bak beeeaa!

Ne neşeli, ne tatlı gülüyorlardı.

Yine Naz'ın cama tosladığı sahne, sonrasında camı açamayışı, yere çöküşü, Tarık'ın ona emekleyerek gidişi falan.. Hepsi, hepsi çok güzeldi.

NAZEve doğru bakarak) Ben buradan oraya kadar nasıl gideceğim? (Fizan ya, zor tabi )


7

Tarık'ın yardımlarıyla eve gidişleri, evde bir sağa, bir sola cebelleşmeleri çok komikti. Merdivende çöküş, Tarık'ın pes edişi, Naz'ın bu sefer o merdivenleri gözünde büyütüşü.. ve Tarık'ın sarhoş da olsa, centilmenliğinden hiç bir fire vermeden onu tekrar sırtlanışı..

NAZ: Şarkı söyleyeyim mi?
TARIK: Aman sakın! Ona sabaha kadar dayanabilece.. dayanamam yani..
Forum Ahalisi: Sakın!

Neyse, sonunda beklediğimiz sahne geldi.
Cumburlop yatağa düşüşleri..

Tarık'ın kalkacakken, Naz'ın ona gitme deyişi ve elini tutuşu..
Ne güzeldi.

Hayır yani, sapık gibi görünmek istemem ama keşke sabah da o şekilde uyansalardı. Daha güzel olurdu

Hal böyle olunca, Tarık'ın da "İÇTİN, İÇTİN, SIZDIN!" halini görmüş olduk. Deydi ama

Neyse..


8

Sabah Netice halanın Naz'ın halini anlaması ve onunla konuşmak istemesi çok hoşuma gitti. Belkıs hanım gittiğinden beri, Naz'a yardımcı olacak, onun duygularını Belkıs hanımın yaptığı gibi, olumlu etkileyecek, yardımcı olacak birine ihtiyaç vardı. Netice halanın halleri komik. İzlemek zevk veriyor ama ben Belkıs hanımın öğütlerini özledim. Naz'a annelik yapmasını, ona akıl vermesini özledim. Bence böyle bir karakter Naz'a yardım etmeli.

NAZ: Halaaa, başımı dizine yaslayabilir miyim?

İşte bu söz, çok şey anlatıyor aslında.

NETİCE; Ne oldu?
NAZ: Annem öldüğünden beri kimse saçımı böyle okşamamıştı..
NETİCE: Ah yavrum benim. Ben senin derdini anladım.
NAZ: Bir de ben anlasam.
NETİCE
; Ben anlatırım sana..

Hah ha.. İlahi Netice hala.. Anlat anlat. Hem ona anlat hem bize.. Biz biliyoruz ama yine de duymak istiyoruz

Netice halanın onu müştemilata göndermesi iyi oldu. O da bir işe yarayacak sandı ama. Nerdeee?
Bizim Naz böyledir. Tarık'ın yokluğunda deli olur, mahvolur, ağlar-sızlar.. Yüz yüze gelince, karşısında görünce, hoooopp anında çark eder. Sanki az önceki o değilmiş gibi.

Yine öyle oldu tabi. Biz şaşırmadık. Değil mi ahali?


9

Ama yine de o sahnede şu kısma dikkati çekmek isterim

NAZ: Demek ki, sen DE istemiyordun gitmeyi?
TARIK: Bende mi? Başka kim istemedi ki? Sen tabi.. sen istemedin..

devamını yazmıyorum. Buraya kadar gayet güzel..


Bu bölümde Naz hiç makyaj yapmadı. Ama yine de ne kadar güzeldi.

Yine bu bölümde Vahi, dizimizin adına bayağı bir uyum sağladı. Çok YALANCI gördüm onu. Nasıl da Hulusi ile yalanlara uyum sağladı. Heyt be!

VAHİ: Dedim, ruh ikizim yurda döndü..

Not 1: Bu Kerem'in saçlarına uyuz olmaya başladım. Öyle bir yapıştırıyor ki, sanki kirden yağlanmış gibi duruyor. Göz zevkimin bozulmaması için ya bu çocuk diziden çıkmalı ya da saçlarını en kısa sürede bir yola sokmalı.

Not 2: Sanırım, tarihinin en kısa yorumu oldu bu Eee en kısa bölüme de en kısası yakışır

Herkese sevgiler..