Bülent Kayabaş Röp. / Vatan TV (29.01.07)
Ocak 29, 2007
|
Bizim dizimiz nostaljik değerleri yaşatıyor’ ‘Yalancı Yarim’ dizisinde Hulusi’yi canlandıran usta oyuncu Bülent Kayabaş: “Değerlerimiz bitmek üzere... Kınamak içi söylemiyorum ama dizilerin çoğu toplumumuzun uzağında... Bizim dizimizde nostaljik değerler yitirilmemiş. 24 bölümdür elleri birbirine değmeyen bir çift var. İşte bu nedenle ‘Yalancı Yarim’ çok tuttu...” * Dizideki rolünüzden biraz bahseder misiniz? Sert mizaçlı olmasına rağmen duygusal bir benliği olan, eski gelenek ve görenekleri devam ettiren, 30 senedir evli, 2 çocuğu olan zengin bir adamı oynuyorum. Evvelden ufak çapkınlıkları olmuş. Bu da zaman zaman karısıyla çatışmalarına neden oluyor. Bir de okuyor zannettiği oğlunun ralli yarışçısı olduğunu öğrenmesiyle kendi içinde üzüntüler yaşıyor. * Peki Hulusi Bey’le Bülent Kayabaş arasında ne gibi benzerlikler var? Zaman zaman parlarım, zaman zaman dururum, hemen unuturum. İçime bir şey atmam, her şeyi söylerim. Her şekilde bağırabilirim, hesap yapmam. Bu yönümüz benziyor. * Bu diziyi kabul etmenizin sebebi neydi? Bir kere karakterler nostaljik. Evvelden büyüklerimiz, abilerimiz tarafından canlandırılmış... Mesela benim oynadığım Hulusi karakteri Hulusi Kentmen’den esinlenerek yazılmış. Proje nostaljik değerleri olan bir proje... 24 bölümdür hâlâ elleri birbirine değmeyen duygusallık yaşayan bir çiftimiz var. * Eski geleneklerden bahsettiniz.... Sizce dizide görülen bu saflığın ve temizliğin gerçekçiliği var mı? Hayır, çok azaldı. Bayramlarda eskiden herkes birbirinin evine giderdi, o değerler korunurdu, sevgi bağları hiç yıpratılmamıştı. Bunların hepsi geçti, günümüzün getirdiği hayata paralel olarak giden sebepler var ortada. 1’incisi ekonomik sebep ve günler geçtikçe ekonomik nedenler bütün değerleri alt üst etmeye başladı. Büyük bir erozyona uğradı. Değerlerimiz bitmek üzere, biz bu değerleri hatırlatmak için uğraş verdiğimizden dolayı dizimiz tuttu. Kınamak için söylemiyorum ama dizilerin çoğu bizim toplumumuzun uzağında. ‘Yalancı Yarim’ın duygusal yönü ağır bastığı için 7’den 70’e büyük bir insan topluluğu tarafından sevildi. * Gerçek hayatta Tarık gibi bir oğlunuz olsa tepkiniz ne olurdu? Benim aynı yaşlarda bir oğlum var. Yıldız Teknik Gemi İnşaat 3’üncü sınıfta okuyordu. ‘Baba ben bunu okuyamayacağım’ dedi. Güzel Sanatlar’a girmek istediğini, yıllardır okuduğu kimya, matematiği, denklemleri görmekten sıkıldığını söyledi. Oturduk, konuştuk, hayat onun hayatı... Nasıl ailem beni engelleyemediyse tiyatrocu olmam konusunda ben de onu engelleyemem. Branş değiştirdi... Hayat onun hayatı ve o seçecek. * Çapkınlık demişken, son zamanlarda olgun erkekler genç kadınlarla birlikte oluyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Bana göre herkesin başına gelebilecek bir olay... Ayrıca bu, insanın özel hayatı... İnsan birlikte yaşadığı kişiden sıkılmış olabilir gayet normal. Hemen bunu ele alıyor ve tetiklemeye başlıyorlar. Neco’yla geçenlerde Beyaz Show’da beraberdik... Üzgün çocuk, yıllardır arkadaşımdır. Ona kafasını takmamasını hayatını yaşamasını söyledim, o da yaşıyor. Adam aklı başında, çocuklarını da büyütmüş, konuşmuşlar, ayrılmışlar. Hiç o kıza ‘Sen niye Neco’yu seçtin?’ diyen yok... * Oyuncu koçuyla çalışan oyuncular hakkında ne düşünüyorsunuz? Dünyada da var bunun örnekleri, her şeyin bir koçu var. Ben olumlu buluyorum bunları... Biz tiyatro kökenli olduğumuzdan dolayı er meydanından gelmiş insanlarız. Artık bunlar bizim yan işlerimiz. Yapanlar başarılıysa kalırlar, başarısızsa giderler. * Yeni projeleriniz var mı? Ali Poyrazoğlu’yla birlikte bir tiyatro oyunu çıkaracağız, birkaç tane alternatif var, onların arasından seçmeye çalışıyoruz. * Şehir Tiyatroları’nın fiyatının 1 YTL’ye düşürülmesi hakkında ne düşünüyorsunuz? Bence çok haksız bir rekabet, belediyeyi kınıyorum. Özel tiyatroların birçok ihtiyacı var. Kendi yağıyla kavrulmaları mümkün değil. Halka bir şey yapmak istiyorlarsa ekmeği ucuzlatsınlar, kiraları indirsinler. Gercek hayatta da aynı Tarık gibi bir oğlum var. O da okulunu bıraktı. Yıldız Teknik Gemi İnşaat 3’üncü sınıfta okuyordu. Güzel Sanatlar’a geçmek istediğini söyledi. Hayat onun hayatı... |